ÜN SALARAK İLERLE!
Üniversiteye başladığımda, istediğim zaman istediğim yerde müzik dinleyebilmek için taşınabilir kasetçalar almıştım. Böylece, uzun süren yol boyunca ruhumu da besleyecektim. Kaset devrinin kapanacağı aklımın ucuna bile gelmemişti. Ama yeni arkadaşlar edindikçe bazılarının taşınabilir CD çalarla müzik dinlediğini gördüğümde bir devrin kapanmaya başladığını hissetim. İkinci yılımda bir CD çalar almaya karar verdiğimde bu kez mp3 çalar devrine geçilmişti. Teknolojinin baş döndürücü hızına ilk elden şahitlik ediyorduk. Ben de bir mp3 çalar ile son teknolojiyi yakaladım. Müthiş bir icattı. 90'lık kasetlere 20-24 şarkı kaydedebilirken, küçücük bir alete yüzlerce şarkıyı kaydedip dinleyebiliyordunuz.
Farklı bir ozan
İşte o yıllarda internet kafelerde yeni şarkılar ararken, "Kan Koksun" adında, farklı bir tavırla çalınan bağlama ile davudi bir vokalin olduğu bir şarkı buldum. Amatör bir kayıttı. Bağlama tavrını duyar duymaz nasıl heyecanlandığımı hâlâ hatırlarım. Sözler başladığında keyfim katlandı ama nakarata gelince dehşetle karışık bir duyguya kapıldım. Kendisi de bu şarkı için yıllar sonra şöyle bir açıklama yazmış: "… eser hem kabul edilemeyecek kadar vahşi hem de dile ve kulağa o denli yatkın bir eserdir. Erken yaşlarımda kaleme aldığım bu eserin şiiri her ne kadar şiir tekniği açısından çok güçlü değilse de müziğinin gücü bu durumu kotarmış, en bilinen eserlerimde başı çeker hâle gelmiştir." Şarkıların sonunda bir de Nükredit diye bir mahlas kullanıyordu. Ne anlama geldiğini de internetin imkânlarına rağmen bulamamıştım. Yanlış hatırlamıyorsam İzmir Ülkü Ocaklı gençlerin açtığı bir sitede bu gizem, "Rüyasında biri ona 'Nükredit' diye seslenmiş." yorumuyla çözülmüştü. Sonra diğer kayıtlarını da dinledim. Öldürmen Beni şarkısı yine bağlama tavrı ve sözleriyle -her ne kadar kendi deyimiyle şiirinde teknik problemler olsa da- kendine bağladı ve çalma listemde yerini aldı. Onu tanıyanlar ve dinleyicileri kimden bahsettiğimi zaten anladılar. Tanımayanlar için söyleyeyim, Ozan Ünsal'dan bahsediyorum. Namıdiğer Nükredit.
Atsız besteleri
Ozan Ünsal, yukarıda andığım ilk şarkılarından sonra Atsız şiirlerinden bazılarını kendine özgü üslubuyla besteledi. Topal Asker bu bestelerden ilki olmalı. Yarının Türküsü'nü dinlediğimde sanki şiir yıllarca bu beste için beklemiş gibi hissettim. Daha önce Osman Öztunç, Atilla Yılmaz tarafından bestelenen Yolların Sonu şiiri de Nükredit'in bağlamasıyla müzik dünyamızda farklı bir yer ediniyor. Ve şiirin ruhunu her iki besteden de daha iyi aktarıyor.
Bozkurtlar Diriliyor romanından "Bahtiyar Uyku" bölümünü âdeta destanlaştırdığı "Demirci" şarkısı o bölümü yeniden canlandırıyor. Buluç'un sevincini, coşkusunu, ihtiyar demircinin mutluluğunu hissediyorsunuz.
Uğurlar ola ve Cenk şarkısı
Ozan Ünsal'ın bestelediği birçok şiirin içinde insanın içini titretenlerden biri de Mehmet Akif Ersoy'un Cenk Şarkısı... Balkan Harbine giden askerlerimize ithaf edilen bu şiirin ilk bestesi ne hikmetse Ahmet Kaya tarafından "Uğurlar Ola" adıyla yapılmıştır. Ancak bu bestenin şiirin hakkını verdiği söylenemez. Bu bağlamda Nükredit'in Cenk Şarkısı da öyle belki.
Büyük şairlerin şahane şiirlerini şarkıya dönüştürmek zor iştir. Şiiri sırf güzel olduğu için, duyguya hâkim olmadan yapılan şarkı şiir kadar güzel olmaz. Ahmet Kaya'nın bestesi böyle hissettiriyor. Nükredit'in bestesinin eksik yönüyse savaşa giden bir orduya ithaftan çok, savaştan dönmüş yenik bir orduya söylenmiş hissi uyandırması. Sanki Ozan, Balkan Savaşlarının acısını yansıtıyor. Oysa orduya ithaf ettiği kendi şarkısı Hudutçu Marşı, hudut birliklerinde motivasyon için dinletilebilecek nitelikte.
Ne bid'at ne de biat
Kendi imkânlarıyla, internet üzerinden hazırladığı 14 albüm ve 200'ü aşkın şarkısıyla son derece üretken olan Ozanımızı bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun diye tanıtmaya çalıştım. Kam Ana, Kurtar Kardeşini, Sizden Değilim, Nef'i, Şoför Hasan Zeybeği, Yirmisinde Yörük Ali, Teslim Olmak Yok şarkılarını ve Türk Dünyası icralarını da dinlemenizi tavsiye ederim. Teslim Olmak Yok aslında bir Ali Aksoy şarkısı. Ozan Ünsal sadece sözleri alarak yeni bir şarkı yapmış. Ali Aksoy ağabey üzülmesin ama şarkının bu versiyonu daha güzel olmuş. Kurtar Kardeşini, Kurt-ar Yardımlaşma Derneği için yazılmış bir şarkı. Flütle çalınması ve ritmi, İskandinav müziği tarzında.
Bu kadar iyi sözden sonra bir kusur bulmazsak Türklüğümüzden şüphe ederim.
Sanatçılar, gaipten gelen bir çağrıya uyarak eser verirler. Ancak bazı çağrılar, sanatçıdan başka kimse tarafından anlaşılmaz. Bana kalırsa bu şekildeki eserler gaiple sanatçı arasında sır olarak kalmalıdır. Ozan Ünsal'ın gitarla yaptığı şarkılarda buna benzer bir hava var. O yüzden bu çağrılara kulak asmaması daha iyi olurdu.
Dilerim Nükredit, Nef'i'nin halefi olma yolunda ün salarak ilerler.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.
Yazar hakkında
