İSLAMCILAR ZEYTİN DALI HAREKATINA, MEHMETCİĞE HAKARET EDEBİLİR Mİ?

Ankara Valiliği Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) yürütülen Zeytin Dalı Harekatı süresince park, bahçe, kamu binalarının önleri ve umuma açık alanlarda düzenlenecek açık ve kapalı toplantıları, basın açıklamaları, açlık grevi, konser, şenlik, şölen ve benzeri izinsiz eylemlerin yasaklandığı belirtildi. 

Yasaklama kararına rağmen sosyal medyada 'Zeytin Dalı Harekatı' na hakaret niteliğinde paylaşım yapan 35 kişi hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarıldı. Son derece hassas, bir o kadarda önemli yasaklama kararı Siyasal İslamcıları kapsamıyor mu? 

Milli Gazete' de 24 Ocak 2018 günü 'Susma Zamanı' başlıklı bir yazı yayımlandı. Suriye'de hatta tüm bölgede Türkiye Cumhuriye' nin Cerablus ve Afrin' de yürüttüğü harekatları eleştiren, harekat emrini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümeti ile savaş meydanında kan döküp, can veren Mehmetciği aşağılayan bir yazı yayınlandı. Yazı İslamcı zihniyetin ne kadar vatan millet düşmanı olduğunu gösteren zırvalarla dolu. Adetleri olduğu üzere kin ve nefretlerini yine İslamı kullanarak kustular.

Buyrun ibretlik saçmalamaları bizzat kaleminden okuyun..

"Sağlıklı düşünmenin devrede olmadığı, duygusallığın köpürdüğü, baskın olduğu bir zaman sürecindeyiz. Savaş psikolojisinin ötesinde bir durum. İnsanı ürküten. Korkunç duyguların baskınlığında. Savaşların da bir ahlâkı ve mantığı var."

Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısından ürken bu insan müsvettesi; savaşın korkunç duygular baskınlığında sağlıklı düşüncenin eseri olmadığını söylüyor. Bu savaşı ahlaksız ve mantıksız buluyor! Suriye' de ve Irak' ta ve hatta bütün bölgedeki savaşın batılı sömürgeci güçlerin güdümündeki terörist gruplarla yürütüldüğünü bile bile " Biliriz ki Müslümanların birbiriyle savaşı haram. Biliyoruz ki birbiriyle savaşan Müslümanlar ateştedir. Her iki hâlde de. Bu dünyada da öteki dünyada da. Kutsallık topraklarda ve sınırlarda değil..." diye yazabiliyor. Neden? İslamcı grupların tarikat ve cemaatlerin dizginleri ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya gibi sömürgeci ülkelerin elinde.. Maalesef istisnası yok denecek kadar az..

"Bu bir cihat savaşı ve mücadelesi değil. Bu, ulusal, laik, seküler, liberal ve faizci devletin Misak-ı Milli sınırlarının savaşı. Bu bir medeniyet savaşı değil kavimler savaşı. Laik seküler cumhuriyetin ırkî refleksli bir savaşı. 

Kürtler de emperyalizm güdümlü ve dayanaklı bir savaş içinde. Kürt Müslümanları sekülerleştirme, Türk tipi ırkî bir ayrışmaya götürme savaşı. Müslümanların birbirinden koparma, ayırma ve parçalama savaşı. Her hâlde de bu savaş ve çatışmanın ayrılıkları derinleştirdiği, Müslüman kardeşleri birbirine düşman ettiği, düşmanlığı ve uçurumları derinleştirdiği bir süreçteyiz." 

Densiz, kimliksiz ve kişiliksiz yazar bozuntusunun nefret dolu ihanet satırlarında Ümmet düşüncesi bile yok! Ümmet düşüncesi hakim olsaydı bu satırları kaleme alamazdı. Peygamberimiz, dört halife ve İslam Ordularının yaptıkları savaşı neyle izah edilebilir? Kürtlerle pkk/pyd/ pdy/daeş' i aynı kefeye koyuyor! Bu savaşla asırlar boyunca sürecek kötülük ne nefret tohumları ekildiğini de yazmış..

Bunun bir ırk savaşına dönüştüğünü, militan Türkçülerin meydanda olduğunu belirterek, "Emperyallere ses çıkaramayanlar ancak kuklalara güç yetirebilirler. Onlar da emperyallerin izin verdiği kadarıyla adım atabilirler. Bu höykürmeleri çokça gördük ve yaşadık. Sonuç yeni yıkımlar getirdi." şeklinde zırvalamış. Türkçülük meydanda siz ahlaksızlarda dantelli kefenle Mecliste ihale, makjam para pul peşindesiniz. Boş vakitlerinizde de dini eğitim verecegim vereceğim, taze et yedireceğim diye topladığınız garibanların çocuklarına tecavüzle meşgulsünüz. Çocukların canını yaktıkca ağzınazdan akıttığınız salyalarla bolca höykürüyorsunuzdur...

"Müslümanlar giderek ırkî bir tapınmaya sürükleniyor. Irkların nesneleri putları. Kanları put, renkleri put, boy ve posları put. Ulusalcılık, ırk, misak-i milli sınırlı topraklar, onları betimleyen nesneler put. İslâm cihat ruhu laik sekülarizme alet, Kemalizm'in ve ulusalcılığın kutsanmasına alet. Gerisi boş." hezeyanlarını umarız ki duyan , okuyan ve gereğini yerine getiren duyarlı bir yetkili çıkacaktır. 

Cumhurbaşkanı Erdoğanı duyduğumuz, gördüğümüz kadarıyla Batılı ülkeler, İslam alemi kandırmış, aldatmış. Ama ihanet boyutunda aldatan, içinden çıktığı, aksırıncaya tıksırıncaya kadar Türk Milletinin malını mülkünü yedirdiği İslamcı kesim oldu.İhanetin devamı gelecek görünüyor..

Sevgi ve Saygıyla
Sevginaz Hamevioğlu