Hemşinliler

Türk kültürünün bir parçası olan Hemşinlilerin Kültürü'nde Büyük Türkistan kaynaklı birçok Göktanrı inancın izlerine rastlarız.göze çarpan bu Göktanrıcı kaynaklı inançlar:Sayı kurmak(ölünün Başında meziyetlerini anlatarak ağlamak) Ölünün mezarına yiyecek ve su koymak ve Hemşin'in köy ve yaylarında uygulanan''Ablik- bublik-Babra-bubrik'' denen güneş duası günümüze kadar devam Müslümanlaşmış Kuman Kıpçak Türklerinin bir izi olarak Hemşin kültüründe halen yaşıyan eski Türk inançlardır.

Hemşin kültürü içindeki diğer öğeler Anadolu'nun pek çok yerinde olduğu gibi, bölgedeki pek çok evin kapsına asılan koç boynuzu ile ilgili olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden öğretim üyesi Dr. Hikmet Öksüz 18 Mayıs 2009 tarihli Milliyet Gazetesi'nde "koç boynuzunun Türk töresinde gücü, hâkimiyeti sembolize ettiğini ve düşmana karşı bir güç gösterisi olduğunu belirtmiştir. Remzi Yılmaz da "Hemşin'in Tarihi Köklerine Doğru" adlı kitabının 161. sayfasında koç boynuzunun kötülüklerden uzaklaşmak anlamı içerdiğini belirtmektedir. Bunun yanında koç boynuzu tarihsel açıdan ele Akkoyunlular ile ilgili olduğu ifade edilmektedir. Ali Gündüz "Hemşinliler Dil Tarih Kültür" adlı kitabının 130. sayfasında geyik boynuzunun ise gücü sembolize ettiğini belirtmiştir.

Bölgedeki konaklarda koç boynuzundan başka geyik boynuzuna da yer verilmiş bulunmaktadır. Şenyuva (Çinçiva) Köyü Köseoğlu konağındaki geyik boynuzu ve Yukarı Çamlıca (Yukarı Vice — Vice-i Ulya Köyü) Mahallesi Reyhanoğlu (Hurşit Reyhan) Konağı'ndaki Rusya'dan getirilmiş olan geyik boynuzu buna örnek oluşturmaktadır.

Hayat Ağacı

Eski Türkler'de Göktanrı inanışından kaynaklanan ve Türk literatüründe dünyanın merkezi olarak kabul edilen, göğün yedinci katında, cennetin ortasında yer aldığı ifade edilen, birçok medeniyetin temelinde simgesel tema olarak kullanılan bu ağaç, bölgedeki konaklarda rastlanan bir diğer motiftir. Şamanizm'de ak kamlar gökyüzüne çıkarak aydınlık ruhlar için ayin düzenlerler. İşte ak kamların gökyüzüne bu çıkışlarında hayat ağacı bu görevi üstlenir. Hemşin ilçesinin Bilen (Tepan) Köyü'ndeki Dorukoğlu Konağı'nın (misafir odası) bölümündeki kapılarda bulunan bezemeler hayat ağacı motiflerine örnek teşkil eder. Gökle yeri birbirine bağlayan, göğün yedi kattan oluştuğunu anlatan bir öğe olarak nitelendirilebilecek olan hayat ağacı motiflerine Anadolu'daki diğer yapılarda rastlanabilmektedir. Divriği Ulu Camii, Erzurum Çifteminerali Medrese, Kasımiye Medresesi, Kudabad Sarayı çinileri, Kasımiye Medresesi, Yakutiye Medresesi, Kayseri Döner Kümbet hayat ağacı kullanımına rastlanan yerlerdir. Osmanlı sanatında da görülen bu motifler, daha çok halk sanatlarına özgü bir bezeme olarak kilim, halı ve diğer bazı eserlerde de günümüze değin kullanılmıştır.

Kam Yıldızı (Şaman Yıldızı)

Bölgede uygulanana gelen şaman adetlerinin yansımasını mimaride de görebilmek mümkün olup, Yolkıyı (Küşüve) Köyü'ndeki Kozizoğlu Konağı'nın serenderinde bulunan kam yıldızı motifi, bu zamana kadar ki tespitlerimiz doğrultusunda bölgede tek örnektir.

ÜZERLİK TÜTSÜSÜ-ALAZLAMA
(Hemşin Türk halk inancı da benzer şekilde herhangi bir yerde korkmuş olan bir kişinin korkusunun giderilmesi için, o yerde bulunan ağaç dalları, kuru ot veya kuru yapraklar toplanarak bir leğen içinde yakılır.Korkan kişide leğenin başına getirilerek peştemal veya şal yardımı ile birlikte baş kısmı örtülerek belli bir süre bekletilir.Üzerine alınan peştemal ve şalın amacı leğenden çıkan dumanı örterek tamamen kişinin yüzüne gelmesini sağlamaktır.Kişi dayanabildiği kadar veya gözleri yaşarıncaya kadar bekletilir.Bu şekilde korkunun geçeceğine inanılır.Kendi gözümle gördüğüm bir deneyimdir)

Eski Türklerin Ateş-Ocak ve Tütsü (Duman) üçgeninde gelişen ritüelleri, günümüz Türk kültüründe de devam eder.

Göktanrıcı Türklere göre Ateş ve Duman (Tütsü) tüm pislikleri temizler ve kötü ruhları kovar. Bu nedenle, Ateş ve Tütsü (Duman), kutsal kabul edilir. Dede Korkut'un "Kahramanlara" verdiği isimlerden biri de Duman'dır.

Kamlar(şamanlar)Üzerlik Tohumlarını yakarak bu ayini gerçekleştirir. Bu ritüele "ALAZLAMA" adı verilir. Alazlanan otlar "Alaz Alaz" diyerek ve çeşitli dualar eşliğinde evde-çadırda gezdirilir. Ya da insanların vücutları yüzleri tütsülenir.

Bu ritüel İslamileşmiş şekilde günümüzde de devam eder. Yakılan üzerlik tohumları, çeşitli dualar eşliğinde evde gezdirilir ve "Nazar" olduğu düşünülen bedenler tütsülenir. Üzerlik tohumları dekoratif şekillerde örülüp, evlerin duvarlarını süsler. Kötü ruhlardan ve kötü gözlerden koruduğu düşünülür.

Hemşin bölgesinde tarihi buluntular Gregoryen inancına sahip Türklerin 1461 yılındaki Osmanlı fethinden önce bu bölgede yaşadığını bize göstermektedir.Osmanlı Fethi içinde Hemşin'e ait tahrirleri gösteren defterler vardır. İlk tahrir defteri 1534 ikincisi 1554 üçüncüsü1566, dördüncüsü 1626tarihlerini taşırlar.1530 yılına ait Fetihten 69 sene sonrasına ait bu kayıtlarda Hemşin nüfusunun % 38.1'ini Müslümanların, % 61.9'unu Gebran (gayrimüslim) ların oluşturduğu görülmektedir ki, bu Müslüman oranı çevredeki diğer kazalardan çok daha yüksek bir orandı. Tahrir Defterlerinde yer alan bazı yer ve boy adlarından hareketle de bölgenin Osmanlı fethinden önce Türklerle meskun olduğunu görmekteyiz.

Bu defter lerde fetih öncesinden gelen Meydan,İncürlik,Çat, Başköy, Kuş ova, KaraHemşin gibi günümüz Türkçesinde bile yaygın olarak kullanılan yer adlarıgörülmektedir. Ayrıca defterlerde Peçenek, Hun, Kuman/Kıpçak, Uz (Oğuz),Hazar, Akkoyunlu Türk boy ve kavimlerine işaret eden yer adlan da bulunmaktadır. Bunlardan Hunvali köyü Hun Türklerine, Kumanan ve Tolaniçköyleri Kuman/Kıpçaklara, Tat köyü ve TatosDağı Peçenek başbuğu Tatos'a Varoş Köyü Macarcaya Peçenek dilinden geçmiş olup PeçeneklereMakrevis ve Makaliskirt köyleri Uz (Oğuz) boyundan Maklarave Tepan Köyü Akkoyunlu boy birliğine dâhil bir taifeye işaret etmektedir

Hemşin coğrafyası için yapılacak dağ, dere, tepe vadi gibi toponimi araştırmalarıyla bu listeyi daha da uzatmak mümkündür.

-­Bu adların 1500'lü yıllarda Hemşin bölgesinde yer alması, fetih öncesinden beri o bölgede yaşayan insanların gerçek kimliklerinin nerelere uzandığını göstermesi bakımından önemlidir.

İçerisinde Hemşin tahriri bulunan ve yukarıda tarihleri verilen defterlerden

1530 yılı haricindekiler mufassal defterlerdir. Mufassal defterlerde köylerdeki tüm hane sahibi adları yazılmıştır. Şahıs adlan tek tek okununca Gregoryen inancından dolayı aralarında çok sayıda Ermeni adları taşıyanlar bulunmasına rağmen oldukça çok da İslâm adı, İslâm öncesi Türkçe ve Acemce adlar taşıyanlar bulunduğu görülmektedir.. Yalnız İslâm öncesi Türkçe ve Farsça olduğunu tespit ettiklerimiz ile bunların bulunduğu tahrir defterleri şöyledir. 1554 yılına ait Tahrir Defteri: Ağar, Ağarcihan, Ağamelik, Ağarmelik, Ağırcan, Ağırvaran Arslan, Aslan, Asuman, Bahadır, Bahtiyar,Bostan, Cihan, Dolican, Gülagar, Hüsrev, İsfandiyar, Karaman,Kelağar, Kelarslan, Kirman, Melikşeh, Mihman, Morcan, Rüstem, Solak, Şaduman, Velican, Toraman,Hemşin'den göç eden Gregoryenler arasında da Türkçe ad taşıyanlar bulunmaktaydı. Nitekim Ocak 1643 tarihinde Trabzon'a göç etmiş Ermeni olarak anılan Hemşinlilerden bazıları Cihan, Aslan ve Karamanadlarını taşımaktaydı.Anlaşılan sırf Gregoryen oldukları için bazı Hemşinlilerin Ermeni olarak adlandırılmasına rağmen başta Türkçe adlar olmak üzere Türk kültür izlerini korumaya devam etmişlerdir.

Hemşinlilerin Türklüğüne en önemli delil dilleridir. Tarihte ve hatırlanan bütün geçmişte bu coğrafyada Türkçe konuşulmaktaydı. Ermenice konuşan cüz'i bir grup vardıysa bile bunlar Elevit gibi münferit yerlerde birkaç aileden ibaret idi. Hemşin'deki Türkçe, halkın sohbeti, türküsü, atasözü, şakası, komşuluk ilişkileri hasılı hayatının her alanına nüfuz etmiş, çok yerleşik ve içselleşmiş bir Türkçedir. Bu dilin dağlık ve zor ulaşılır bu bölgede bu kadar yaygın ve derinlikli bir şekilde zorla ve sonradan öğrenilmesi ihtimal dışıdır. Kaldı ki bu öğrenmenin niye ve hangi tekniklerle sağlanmış olabileceğine dair itibar edilecek hiçbir tez yoktur. Demek ki bugünün Hemşinlileri Türkçe konuşan insanların ahfatlarıdır.

Kaynakça:

  1. Kuyumcu, Osman; 2006, Türkçenin Hemşin Ağzı,Marmara Üniversitesi, Türkiyat AraştırmalarıEnstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi
  2. Karaca, İbrahim; 2006, Hemşin Tarih dil Gelenek ve Görenekler, Çiviyazıları, İstanbul
  3. Hann, Ildiko Bellér; 1999, Doğu Karadeniz'de Efsane Tarih ve Kültür, Çivi-­‐yazıları Yayınları, İstanbul.
  4. Güveliooğlu, İ. G.; Hiçyılmaz, M. Ü.; Gürdal M.; 2011, Rize Hemşin İlçesi Tari-­‐hi Mezar Kitabeleri, Kaknüz Yayınları, İstanbul. 
×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

NEZAHAT ONBAŞI
Adamlık Değil Ufuk: Harun Tekin ve Eren Albayrak

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin