Yıllarca anlattım... Anlatamadım.
İkilik, birlikten beterdi oysa...
El ele tutuşup, hep adım adım,
Yürüsek bu yokuş biterdi oysa...
Adeta deprem uğrar yüreğimdeki dağa,
İnce bir sızı başlar içimden sen geçince.
Sarsılır tüm bedenim ta tepeden tırnağa,
Hüküm sürer telaşlar içimden sen geçince.
Suçlamadım seni hiç ihtirasla,
Böyle güzel olman senin suçun mu?
Tanrının sunduğu bir iltimasla,
Bana özel olman senin suçun mu?
Aslan, fili kendine denk görür de,
Ceylan kurtla vuruşur mu sevdiğim?
Kaplumbağa tavşan ile yürür de,
Diken gülle yarışır mı sevdiğim?
Sıradan bir sevdayı benden bekleme sakın,
Âşık isem girdiğim kalbi doldurmalıyım.
Bedenine, ruhuna daima olup yakın,
Sevinçleri yeşertip, derdi soldurmalıyım.
Bak dumanlar çökmüş sizin illere,
Sisin ardı görülmüyor Mihrinaz,
Hasretin dönüştü coşkun sellere,
Önü sıra durulmuyor Mihrinaz.
Gönlümden geçenler bir an dillense,
Yanağın al olur utangaçlıktan.
Kor alev yüreğim sönse, küllense,
Zafiyet geçirir ruhum açlıktan.