NBA VE DEĞİŞEN DÜZEN


Yazıma bu sitedeki ilk yazım olacağından ötürü yapacağım yanlışları ve hataları bu seferlik görmezden gelmenizi rica ederek başlayayım. Yazıların neredeyse tamamının biraz ağır olduğunu görüp "Bir de ben üstüne aynı konuları yazmayayım." düşüncesi ile genel olarak spor özelinde, basketbola dair bir şeyler yazmak istedim.

Şimdiden belirtmekte fayda var, ben objektif bir spor yorumcusu hassasiyeti ile değil de romantik bir basketbol sever ve amatör bir NBA tarihçisi kimliği ile yazacağım. Bundan dolayı yazacaklarım oldukça kısıtlı teknik bilgiler içerip genel olarak geçmişe yapılan bir ağıt niteliği taşıyacaktır.

Başlığı NBA ve değişen düzen olarak attım çünkü tüm dünyada basketbol ciddi bir değişim geçiriyor. Bazı sporseverler bunu olumlu yorumlasa da ben hiç onlardan olmadım olamayacağım da. Öncelikle gerçekleşmekte olan değişimleri inceleyelim.

Basketbolda uzunların rolleri ve önemleri son birkaç yılda çok ciddi bir değişime uğradı. Rolleri kısaca çember koruma, ribaund toplama ve pota altında fiziksel mücadele ile sayılar bulmak olan uzunlardan artık bunlardan daha çok alan açma yani orta ve uzak mesafe şutlarında başarı ve üstün pas verme yeteneği bekleniyor. Bu durumun sebebi aslında çok basit. Uzak mesafe şutlarında başarılı olan uzun oyuncuyu savunmak için dışarıya çıkmak durumunda kalan savunmadaki takımın uzununun pota altını boş bırakmasını sağlamak. Eğer bu uzun dışarıya çıkmayı reddediyorsa ya da geç kalıyorsa onu üç sayılık isabetlerle cezalandırmak. Elde böyle silahlara sahip bir uzun varsa rakibi cezalandırmanız kaçınılmaz. Üzerine bu uzun yine ortalama üzerinde bir pas yeteneğine veya hıza sahipse boş kalan pota altına penetre etmek ya da orada olan diğer takım arkadaşlarına pozisyonlar hazırlamak da her zaman seçenekler arasında bulunuyor.

Sadece uzunlar için değil genel olarak bütün pozisyonlardan beklenen aslında uzunlardan beklenen ile aynı. Hızlı ayaklar yüksek şut yüzdesi ve pas yeteneği. Bütün pozisyonlar bunlara aşağı yukarı sahip olduğunda ortaya çıkan oyun ise çok hızlı hücumlar yapabilen, savunmadaki en ufak hataları cezalandırabilen bir oyun. Tam olarak bu sezon bütün rekorları alt üst eden Golden State Warriors'un oyunu. Bu oyunu da keskinleştirip mükemmele çok yakın bir hale getiren isim ise Stephen Curry. 

Peki bu oyunu yenebilmek mümkün mü ? Maalesef başka bir oyunla mümkün değil. Antitezini San Antonio Spurs uygulamaya çalıştı. İçeride iki uzun dışarıda çok iyi bir savunmacı ile pota altını karartıp dışarıdan gelen şutları minimize etmeye çalışarak. Ancak başarılı olduklarını söylemek pek olası değil. Sadece GSW'nin henüz mükemmelleştiremediği yönlerini daha iyi yaparak mümkün görünüyor. Şu anda Cleveland Cavailers'ın yapmaya çalıştığı şey de tam olarak bu. 

GSW'nin mükemmelleştiremediği şeylerin en önemlisi top trafiğini ne kadar hızlı gerçekleştirseler de sadece iki tane keskin şutöre sahip olmaları. Diğerleri de fena şutörler olmasa da Stephen Curry ve Klay Thompson dışında çok keskin bir şutöre sahipler demek çok zor. Bir diğer mükemmel olmayan özellikleri de Stephen Curry'nin şutlarını genel olarak izolasyondan atıyor olması. Yani kendisi pozisyon yaratmak durumunda kalıyor şut için çoğu zaman. En ciddi sorun ise şut atmak için aldıkları pasların içeriden değil de kenarlardan geliyor olması. Basketbol topuna biraz eli değmiş olanlar bilir ki içeriden alınan paslarda şut yüzdesi daha yüksektir. 

Cavs'in yaptığı en önemli değişiklik bu denebilir. Kyrie İrving ve Lebron James gibi NBA'in belki de en iyi iki penetrecisine sahipler. Bu penetreler sonucunda kenarlarda bekleyen şutörleri bulmalarını sağlayacak pas yeteneğine de sahipler. Sadece penetreye dayalı da değil Lebron'un harika sırtı dönük oyunu ve hem yüksekliğe hem de müthiş pas yeteneğine sahip olması nedeniyle dışarıdaki uzunları bulması çok kolay. İçeriye yardıma gelinmezse kendi başına bitirmesi de içten değil. Takım mühendisliğini de başarılı yaptıklarını söylemek mümkün. Hemen herkesin ciddi bir şut tehdidi mevcut ve kariyer yüzdeleri oldukça iyi. Hal böyle olunca son Atlanta Hawks serisinde saçmalık derecesinde üç sayılık isabetler bulmaları çok da sürpriz olmadı benim için. 

GSW'nin yıktığı ve yeniden kurduğu düzeni daha ileriye götürmeye çalışan bir Cavs takımı var karşımızda. Gerekli silahlara da sahipler. Bunun sonuçları ve neden bunları olumlu bul(a)madığıma geldi sıra. Açıklamaya çalışayım. 

Biraz geçmişe olan hayranlıktan biraz da sporun sahadaki gladyatörler tarafından yapılması gerektiğini düşündüğümden bu oyunu hoş bulamıyorum. Bir zamanlar Shaquille O'neal izlemiş Michael Jordan'ın Detroit Pistons'a verdiği mücadeleyi banttan da olsa izleyebilmiş bir insan olarak fiziksel mücadeleyi bu denli aza indirgeyen bir oyun düzenini sevemedim, sevemiyorum. Bu yüzden OKC Thunder takımının GSW'ye karşı atletizme ve fiziksel güce dayalı oyunları ile galip gelmesini arzuluyorum. Yine Cavs'in karşısında pek de bir tehdit olmasa da bu oyundan vazgeçmelerini sağlayacak nedenler olmasını istiyorum. Böyle giderse geçmişe damga vurabilmiş pota altı oyuncuları birkaç yıla artık birer mitolojik varlıkmış gibi anılacak. Fiziksel mücadele, enerji, dayanıklılık (toughness) gibi özellikler artık yerini sadece yeteneğe bırakacak. Basketbolun en sevdiğim yanlarını törpüleyip diğer özelliklerini baş role koyan bu sistemi beğenmem de takdir edersiniz ki zor. 

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

NASIL BAŞARDIN
Yakub Cemil Politikası ve MHP
 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin