BANA BIR MASAL ANLAT…

​BANA BIR MASAL ANLAT…

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve teller iken, bire berber iken ben babamın beşini tıngır, tıngır sallar iken, uzaklarda güzel bir köy varmış. Bu köyde tatlı, sevimli demokrasi sevdalısı  bir çoban yaşarmış.

Bana bir masal anlat. 

İçinde balkabağı arabaya dönmesin. 

Kurbağa prens/prenses olmasın sakın.

Evden tuz almaya gidip saraydan kız alan Keloğlan da olmasın.

Az gidelim uz gidelim dere tepe düz gidelim ama bir arpa boyu yol gitmeyelim bu masalda.

Öylesine bir masal anlatın işte. Sivil katılımcı demokrasi anlayışı ile yoğrulmuş bir Türk milliyetçiliği hareketi olmasın.

Gerçek demokrasinin kurşun askerlerin emir eri Ramazan olmasın meselâ. 

Bana bir masal anlat.

Pinokyo gibi yalan söyleyenin burnu uzasın. 

Çarşaf blok nevresim blok olmasın içinde. Varmış gibi durmasın. Olmuş gibi yapılmasın. Güzelmiş gibi görünmesin. 

Liyakat olsun bu masalda. Özveri olsun. 

Fareli köyün kavalcısı olsun bu masalda. Çalsın kavalını köyü istila eden fareler terk etsin bu güzel köyü.

××× 

Olmaz demeyin denemeye devam edin. 

Masallara da pek inanmayın. 

La Fontaine masallarında kargayı konuşturmayı başardı ya biz de demokrasiyi siyasi partilere getirmeyi başarırız.

Haydi bakalım yeniden yapılanma sevdası ile beklemeye devam. Hamaset ile koşmaya coşmaya devam.

"Tam yerine rast geldi manzara koyduk" kimseyi eleştirmedik. Bir yerlerin verdiği mesaj gayet güzel okunmuş ve yerine getirilmiştir. O meşhur twitler boşa mı atıldı zannettiniz? Herkes istediğini aldığına göre gökten düşen üç elmayı da kimler paylaşacak bakalım?

Doğan Ay 






×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

TANRILARIN DAĞI İDA
Sitem

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin