Ne olur, bu kadar insafsız olma,
Bir yanlış, üç doğru götürmez hocam.
Durmadan hatamı yüzüme çalma,
Bu çatlak gemiyi batırmaz hocam.
Yıllarca anlattım... Anlatamadım.
İkilik, birlikten beterdi oysa...
El ele tutuşup, hep adım adım,
Yürüsek bu yokuş biterdi oysa...
Gülüp geçsem olmaz, ağlasam olmaz
İşte benim yazgım bu ülküdaşım
Derler ki doğrunun çilesi dolmaz
İşte benim yazgım bu ülküdaşım
Hayır mı, şer midir; sevap mı günah
Nedir, ne değildir, sor'un bu gidiş.
Sitem diş bilemiş, herkeste bin ah
Dillerde çıbandır, irin bu gidiş.
Memleketin gerçeklerini görüp dert edinenlerin, 1960 larda abilerimizin, ablalarımızın , 1970 lerde bizlerin dilinden düşürmediği Şemsi Belli nin "ANAYASO" şiirini sosyal medyada görünce geçmişe döndüm. Bu şiiri ilk staj yaptığımız köydeki TÖS lü öğretmenlerden duymuştuk. Köy stajımızı yaptığımız yıl benim için, su üstüne üflenen romantik ülkülerimizden ilk uyanışımız ve toplumsal gerçek...
Feyzullah Abi'yi sokağın bitimine doğru köhne duvarların arasında kurulu salaş çay ocağının önünde gördüm. Geçirdiği onca yılın burukluğunu, mutsuz geçen evliliğini, anne karnında yedi aylıkken doğan ve hızlıca büyüyen, büyüdüğü oranda hayırsız çıkan evladını gözlerinin yaşını silerek anlatmıştı bana. Elbet ben de bir şeyler söylemiştim kendisine destek mahiyetli. Lakin bir psikolog gibi...
Gün gelir bezerim bende canımdan
Giderim kendimden bir daha gelmem
Türlü hayallerim geçer yanımdan
Yüzlerine bakıp bir kezcik gülmem
Hep düşünürüm, ama en çok üç haziranda... Nazım Usta'nın ölüm yıl dönümünde… Neden kendi vatanında değil de başkalarının vatan toprağında yattığını… Neden vatanına, çocuğuna, ailesine hasret, başka birilerinin vatan toprağında göçüp gittiğini… Vatan haini yaftası yapıştırılmıştı değil mi? Komünistti çünkü! Kuvay-i Milliye Destanını yazan bir şair nasıl olur da vatan haini olabilir? … "Da...
Şimdi beni dinle yiğit kardeşim
Seninleyim zoru başarmak için
İki ay boyunca yok başka işim
Seninleyim zoru başarmak için