Düşük tavanlar var ya
Göğsüne bir top mermisi koyan hani
Camlardan insanları izliyorum örneğin
İnsanlar nereye gidiyorlar
Eminim gitsem ruhumun daralacağı
Düşük tavanlı bir yere
Bunalıyorum şu günlerde ya hadi
Hayırlısı
Dört duvar bir bir azalıyor
Camlardan insanlar izliyor örneğin
Eminim baksam korkacağım
Şeytan suratlı insanlar
Ölüyorum haftalardır
İçimdeki kayalar artık
Bir çöl ya da toz parçası
Düşük tavanlar var ya hani
İşte onların bir suçu yok
Oradan kendimi izliyorum örneğin
Ben ne yapıyorum
Eminim hep ruhumdan olacağım
Ölümün kıyısında bir şey
Ne yapsam şu camdan dışarı bakmayıp
Ya da görülmeyip başkasınca
Atlasam mı her yanım
Bir kum tanesi kadar uçarıyken
O kadar hafiflemişken
Çünkü ruh olmayınca
Ne yapacaksın atlamayıp
Biraz ağlasam mı yoksa
Eminim yapamam
Rüyamda görüyorum örneğin
Ama mutlaka ve mutlaka
Görüyorum olup bitiyor bir şeyler
Mutlaka ölümün kıyısında
daldı gözleri uzaklara,bu gece bir başka puslandı
oysa yaşı hala onyediydi saçına aklar aklandı
sırattan keskin geçmişi bağrına bir kor gibi saplandı
Göz zâhiri görür, gönül bâtını,
Beni kalbinle sev, göz ile sevme.
Hak'tan çıkar aşk sırrının bütünü,
Ayan halinle sev, giz ile sevme.
Size bir hikâye anlatacağım,
Arzu'yla Vefâ'nın hikayesi bu.
İçini tasvirle donatacağım,
Zaten bu şiirin tek gâyesi bu.
Bakarsın kış günü iş verir sana
Çiğneyip yutacak diş verir sana
Üç alır elinden beş verir sana
Arasan bulunmaz nimet bu dağlar.
Zannetmem şehirler küçültür seni
Hikâyen büyütür yüzleri, bini
Düşüne götürür gerçeğin beni
Peşinden hayaller kurduğum dağlar.
Bu yıl da yeniden mevsimi gelir
Dereden tepeye açar dağlarım.
Çiçekli dallara konar, yükselir
Mis gibi kokular saçar dağlarım.