Orhan Pamuk'u yazar olarak beğenirim, çok kitabını okudum. "Kar" ı okuduktan sonra bir süre ara vermiştim, O. Pamuk okumaya. Çünkü, Kars'la hiç alakası olmayan olaylar, Kars'ta yaşanmış gibi kurgulanmıştı Kar'da ve ben çok rahatsız olmuştum. O dönem şimdiki gibi sosyal medya platformları yoktu, tepkimi ifade edebileceğim. Yayınevine mail atmıştım ve bir daha Orhan Pamuk okumayacağımı bel...
Papazı uzak bir köye atadılar... Gitti baktı, kimsenin kiliseye gelip gittiği yok... Her taraf kir pas içinde... Kolları sıvadı, kiliseyi boyadı, çanı parlattı, bayrak astı, insanları ibadete davet etti, her şey yoluna girdi...Tek sorun vardı: Karga... Bir karga gelip çana konup çişini yapıyor, bayrağa konup kirletiyor, haça konup konup berbat ediyor... Papaz yarım gün canı çıkana kadar ...
Ortaokuldayken Tülin diye bir arkadaşım vardı. Bir gün, muhtemelen ilkokul 1 veya 2. Sınıf çocukları için yazılmış, resimli bir Almanca kitap getirmişti okula. Bol bol ayıcık resimleri olan bu kitaba baktık baktık… Bizim dilimiz İngilizceydi, hiçbir şey anlamadık. (İngilizce olsaydı, anlayacaktık sanki...) Resimlere bakarak hikayenin ne olduğunu tahmin etmeye çalıştık. Kitap bende kaldı....
Hiç baktınız mı çevrenize? Çevrenizdeki insanlara baktınız mı ne alıp satıyorlar diye? Baktınız mı derken gördünüz mü demek istemiyorum elbette. Eminim ki bir çoğumuz bu sorulara "hayır" diyeceksiniz. Zaman zaman bir şeyler yaşarsınız, hayal edersiniz bütün insanlar gibi. Ya da olmasını çok arzuladığınız hayallerinizden bahsersiniz çevrenize. Işte ne olursa o anda olur. Sizi anlamsız bak...
Hayal sınır tanımaz. Tek sınır, korkularla ördüğümüz duvarımızdır. O duvarı aşma cesareti gösterdiğimizde hayaller gerçek olur. Korku duvarına bir de kişisel ego eklenirse ne hayal kalır ne de hedef. Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir. Neyi istiyoruz?...
Mürekkep yazsa da hayallerimi
Mektupsuz bıraktı pullar Aslıhan.
Kıstırdı köşeye bülbüllerimi
Lâl edip bıraktı yıllar Aslıhan.
Bu gece yeniden yaramı deştim
Sızlayan damarda düşündüm seni.
Lambalar üşürken sokağa düştüm
Köşede, kenarda düşündüm seni.
anlatmak seni
Yesevi dergahından çıkarak
Bektaşi divanında diz kırarak
veya şehrin en kalabalık caddesinde
Mendil satan çocukların saçlarını okşayarak