Söylemek dile kolay, "Sevenler ağlar" diye,
Ben özümü dökmüşüm, yaş dediğin nedir ki!
Ferhat kayayı sökmüş, Şirin kıza hediye,
Ben kalbimi sökmüşüm, taş dediğin nedir ki!
Yalnızlar deminde bir efkâr vakti,
Gönlüm yine seni sordu bu gece.
Unuttu seninle kestiği akti,
Uygunsuz hayaller kurdu bu gece.
Hayat dedikleri kısaymış günden,
Dostlarım demişti, inanmamıştım.
Her günün ziyası karaymış dünden,
Dostlarım demişti, inanmamıştım.
Olmazı oldurmak, boşu doldurmak
Senin marifetin değilmiş gönül.
Hak yoldan sapana, yolu buldurmak,
Senin marifetin değilmiş gönül.
Şiirim beğenmemiş, sanat profesörü(!),
Yazdığı tek mısra yok, yörü esersiz yörü,
Sanatkâr olmaz senden, ancak kamyon şoförü,
Onda bile gaz diye debriyaja basarsın,
Şiirimi kamyonun arkasına asarsın.
24 Haziran seçimler yaklaştı. Sosyal medya'nın da etkisi ile artık siyasi tercihler ve kullanılan oylar aşikâr hale gelmeye başladı. Bu aleniyyet ortamında ben de başkanlık referandumu için yazdığım yazımı güncelleme gereği duydum. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bu seçimler; Hak ile batılın, terörist ile vatanperver'in, bozan ile onaranın değil, çeşitli siyasi parti adaylarının seç...
Ak sütten hâlisti arzum, niyetim,
Makbul değil imiş samimiyetim,
Yara acıtırmış, benim diyetim,
Hem yara, hem acı, hem tuz olmakmış...