Yaralı, ümitsiz ve çok yorgunum,
Sen garip kalbime saplanan oksun.
Yüreğim kanıyor, yanımda yoksun.
Bir şarkı söyleniyor
Sonsuzluk kıyılarında
Ruhumun en ücra köşelerine kadar
İşleyen tanıdık bir ses…
Tanıdık bir ahenk…
Hafızamın tüm kapılarına
Unutmayayım diye kilit vursam da
Çoğu kelimenin arka kapıdan
Firar edip kaçtığı…
Gizemli bir şarkı
Yankılanıyor kulaklarımda…
© Barış Atagün @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Fikrim, yolum birdir benim,
Ne ondanım, ne de bundan.
Gideceğim serdir benim,
Ne ondanım, ne de bundan.
© Barış Atagün @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
"Kars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik hayata dair röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor; - Nasılsin dayı, eyi misen?- Sükür oğul, cani tasirem, eyiyem, coh eyiyem.- Halin, keyfin, sağlığın da eyi midir?- Eyidir, he, çoh eyidir.- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?- Nasi söz!- Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?- Hiç eyle olur? Bi...
Ne çileler çekti ne acı gördü
Nakış nakış çizdi şiirle ördü
Kıvırmadan yaşayan kahraman erdi
Onun kadar dava sundunuz mu hiç
On üç şubat günü toprağa düştüm
Gam yükleme felek bir daha ölmem
Elimle kendime bir kabir eştim
Gam yükleme felek bir daha ölmem
Sesimi duysanda anlatsam keşke
En temiz halimle seni sevdim ben
"Evladım" deyişin başkaymış başka
Emmimle, balamla seni sevdim ben