Uzun uzun yıllar.. Nasıl sürüklendi..? Nasıl geçip gitti? ..Anlayamadık. İnsan bir film gibi kayıverdi sona doğru. Dağda kardelenler baş verdi, miadını doldurdu. Karadeniz'de, Akdeniz'de tam kıyıdan başlayan mevsimsel şerit ki yüce tepelerin ucuna taşındı; orman gülleri yeşerdi, soldu. Ama bir şey vardı onursal düzeyiyle kimliğe, sınırsız hürriyete dokunan, çıktığı eşsiz minvalde soyut d...
EVET KAYBETTİK DEYİN UTANMAYIN "Hiç bir eylem yapmadan, en küçük bir gayret göstermeden, bir adım ötesi için fedakarlık yapmadan kurtuluşu ve umudu bekleyenlerin hazin hikayesi hep bir başkasının hareketine bağlı olarak sürüp gitmiştir." Bugün Harun Maral başkanım ile başlayayım. Kaybettik… Üzgünüm ülküdaşım yılların kavgasını kaybettik. Romantizm ile bakmadan konuşursak kaybettik. Bu b...
DÜŞÜNCELER Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. Toplum olarak en büyük derdimiz. Düşünceyi yasaklayamazsınız değil mi? Kolayı var: Düşüneni yasakla olsun bitsin. Düşünen insan tehlikelidir mevcut sistem için. Düşünen insan yorum yapar eleştirir. Öyleyse yok edilmeli... Leonardo Vinci insanları üçe ayırır, "görenler, gösterilince görenler, hiç göremeyenl...
ÜLKÜCÜLER NEYİ SEVİYOR SEVMİYOR? Ne kadar seviyoruz kendimize bir genel başkan seçmeyi Ne kadar seviyoruz seçtiğimiz genel başkanın bizim yerimize düşünmesini Ne kadar seviyoruz seçtiğimiz genel başkanın mutlaka bir bildiği vardır demeyi Ne kadar seviyoruz yerimize birinin karar vermesini Ne kadar seviyoruz elin hıyarı ile cacık yapmayı Ne kadar seviyoruz biat etmeyi Ne kadar seviyoruz ...
ÜLKÜCÜ ÜLKÜCÜYE PUSU KURMAZ Haber doğruysa Istanbul seçimleri sonrası Yusufiye Vakfı Genel Başkanı RECEP KÜÇÜKİZSİZ ve 4 arkadaşına fiili saldırı olmuş. Hem de Ülkücüler adına. Bu nasıl bir ülkücülük anlayışıdır böyle? Böyle ülkücü olunmaz. Bakın yolunu kestiğimiz pusu kurduğunuz insanlar kimler? Yıllarca davanın çilesi çekenler. Sokaklarda kurşunlan zindanlarda işkence görenler. ...
Bir uzun yol hikayesi bizimki. Tarlalarda başlayan bir demokrasi hikayesi. Hikaye olarak kalsa yine de sıkıntı yapmayacağım. En azından hikayenin yaşanmış veya yaşanabilir olma ihtimalini bile sevmeye başladım. Bu bir masalmış. Kaf dağının ardında demokrasi adında güzeller güzeli bir peri yaşarmış. Bizler o periye aşık olmuşuz. "Mehlika Sultana Aşık Yedi Genç" gibi. "Bir hayâlet gibi dün...
"Bir Demet Tiyatro"daki Zabıta İrfan gibiler. Kimi zaman da Saldıray Abi. Üstelik ne İrfan gibi sevimli yalancılar ne de Saldıray Abi gibi açık sözlü... Yalan söyleme bilincinin doruklarında yaşıyorlar. Millet? Millet, tıpkı İrfan'ın yalan dolan peşinde olduğunu bilen mahalle sakinleri gibi iktidar gücüne boyun eğme zorunda hissediyor kendisini. Tıpkı Saldıray Abinin tatminini maksimize etme peşinde olduğunu bilen mahalle gibi bireysel kariyer yapacak kapasitede hissediyor kendisini. Oysa özgürlük tam da bu eşiğe eyvallah etmeden, o eşiği geçme iradesinde. Türk tarihi tam da hep bu kırılma noktalarında yeniden şekillenmiştir…
Ne kadar "tutunamayan" olsa da Mükremin, ne kadar "cahil" olsa da Tirbuşon delikanlılığı uçtu gitti toplumun hayatından. Artık herkes "pipo" entelliğinin zirvesinde, Suriyelilerin nargile hergeleliği sarmış olsa da her tarafımızı…
Abdureheim Heyit Doğu Türkistan'lı Uygur Sanatçı 2 yıl Çin zindanında gördüğü işkence sonucunda uçmağa vardı; ruhu şad olsun. Doğu Türkistan'lı Uygur Türkler'i müslüman değil mi?Onlar niçin hiç aklınıza gelmiyor? Doğu Türkistan kadim Türk Yurdu. Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Türki orada yazdı. Ilk siyaset bilimci Yusuf Has Hacip "Kutadgı Biliğ"i orada kaleme aldı. Doğu Türki...
Ülkücü kardeşler dostlar parti taassubundan kurtulup ülkücü gözüyle bakıp bir cevap bulunuz: Yukarıya bakınca ne görüyorsunuz? Ne görmemiz gerektiğini düşünün bakalım. Gördüğümüz manzara ile görmemiz gereken manzara aynı mı? Aynı diyorsanız sorununuz yok. Yıllarca verilen kavganın sebebi bu diyorsanız yine sorununuz yok demektir. Ne mutlu size amacınıza ulaştınız. ...