İlhan Selçuk'un derinlerden gelen sessiz tepkiye koyduğu bir ad vardı "Dip Dalga.." Bu veciz söz gerçekten sessiz kalabalıkların ruh halini ve bu sessizliğin koyduğu tepkiyi en iyi anlatan bir sözdü. Hemen yanı başımızda, yani komşumuz Suriye'de 15 Mart 2011'de bir iç savaş başladı. Bu iç savaş tam da bizim Suriye ile mercimeği fırına verdiğimiz bir zamanda başladı. Üstüne üstlük Türkiye...
Üçüncü dünya harbinin olabileceği ihtimallerinin konuşulduğu bu günlerde, devletler arası siyasette tam bir satranç oyununa dönüştü. Hamlesini iyi yapan ve bir sonraki piyonu nasıl yutabileceğini iyi hesaplayanlar galiba en mutlu olanı olacaklar. Ben aslında savaşla ilgili yazmayacağım. Benim asıl değinmek istediğim konu ekonomi ve bu ekonomik sıkıntıların getirdiği zorluklar. Gerçekten ...
Biz insanlar bazen çok değer verdiklerimizi çeşitli hayvan isimleri ile anarız. Bu hayvanlar ya güzelliği ile, ya da kuvvet ve cesareti ile bilinir. Aslanım benim.. Ceylan gözlüm... Kedi gibi uysal... Güvercin misali.. Türünden benzetmeler ile sevdiklerimizi adlandırmaya çalışırız. Seksenli yılların sevilen ve her kesimden şarkıları zevkle dinlenen Sezen Aksu,işte o zamnları Minik Serçe ...
Uzun zamandan beridir yazmıyordum. Yazamamamın bir kaç nedeni vardı. Her şeyden önce yazabilmek için insanda biraz keyif olması gerek. Hele hele Türkiye gibi bir Ülke ile ilgili yazı yazacaksan, sana istemediğin kadar konu var. Siyasilerden tut, vatandaşın aymazlığına kadar kıyamet kadar konu da var, sebep de var. Benim bugünki yazımda asıl değinmek istediğim konu hiç de öyle ne Türkiye,...
Her 24 nisanı sancılı bir şekilde bekleyen bir Türkiye... Amerika başkanları acaba sözde soykırım ile ilgili nasıl bir mesaj verecek. Yok mesajı çağrıştıran bir cümle kurdu. Yok efendim lafı eveledi geveledi türünden, kendimizi kandıranteselli içerikli sözlerle kendimizi oyaladık.. Hiç şunu düşünen, ya da söyleyen olmadı... Ya bizim içimizde evelemeden gevelemeden, ‚ben Ermeniyim' diyen ...
Devletler ciddiyeti ile ayakta durur ve devamlılığını o ciddi duruşu ile sürdürebilir. Ciddi Devletler gerek iç politikada, gerek dış politikada ülke menfaatlerini ön plana çıkararak politika üretirler. Tabiki böylesine ciddi bir Devlet olabilmek için, önce iktidar üzerine düşeni yapar, sonra da muhalefet tamamlayıcı rolünü üstlenir. İnsanların başını döndüren günübirlik çarpık kararlarl...
Uluslar geleceğin temelini sağlam bir yapı üzerine kurmak isterler. Böylesine sağlam bir yapı sağlıklı ve milli bir nesille olur. Çok doğru olanı bu milli ve sağlıklı nesil, aile ve okul işbirliği ile çocuk yaştaki kuşaklara verilecek şuur ile olur. Bu sebeple Türkiye'de Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan genç Cumhuriyet ile genc nesillere Türklük şuuru vermeyle başlandı. Kurtuluş savaşı gi...
Çok vurdum duymaz olduk. Ya da, klasik deyimi ile, balık hafızalı olduk. Ya ülkemizde olan olayları ciddiyetini kavrayamıyoruz, ya da kavrasakta ‚adam sende…' deyip geçiştiriyoruz. Kafa yormak, azıcık düşünmek bize büyük bir yük gibi geliyor. Toplum olarak tam anlamıyla bir umursamazlık çamurunda boğuluyoruz. 3 mart günü Tatvanda düşen helikopter kazası bana basit bir kaza gibi gelmedi. ...
Bazan insan sevgisini nerede, nasıl kullanacağını bilemiyor. Hatta bizde bir söz var, genelde ölçüsüz sevenler için kullanılır "..severken adeta boğuyor.." derler. Benim anlatmak istediğim sevgi öylesine bir şey değil. Muhsin Yazıcıoğlu'na olan aşkı, ona olan saygıdan bahsetmek istiyorum. Kimin kimi seveceğine kimse karar veremez ama insandaki çelişkili bir sevgiyi söylemekte bazan insan...