Türkçe'de bir laf vardır hani; 'Ananı öpen kadı, kimi kime şikayet edeceksin?' diye. Halk arasında yerleşmiş amiyane, ama amiyane olduğu kadar da hukuksuzluğu, hukuksuz bir düzeni tarif eden bir sözdür. Bu sözün ifade ettiğini daha kibarca ifade eden bir atasözümüz vardır. 'Davacın kadı olursa, yardımcın Allah olsun' demiş atalarımız. İnsanlarımız güncel hayatta sıkça kullandık...

Belki bu günlerde en çok karşılaştığım soru: 'Neden HAYIR?' Samimi soranlar tarafından gayet makul bir soru. Değişmeleri istenen maddeleri teker teker inceleyip neye karşı olduğumu açıklamak tabii ki mümkün. Ama meselenin aslı gayet basit: Ben tek bir makamın, beni keyfine göre yaptığı kanun namına suçlayıp, sonra yargılayıp, sonra da kendi kestiği cezayı uygulamasına  karşıyım...

Bir darbe olursa ne olur? 12 Eylül 1980 Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi.Siyasi partiler yasaklandı.1970 sonrası değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı.Sıkıyönetim başladı.Sıkıyönetimde kanunlar Meclis, yani millet tarafından yapılmadı.Kenan Evren ve Kenan Evren'in emri altında paşalar kararnamelerle ülkeye hükmettiler.Bir sağdan astılar, bir soldan.Tüm güç onlardaydı....

​Parasına göre Vekil adayı çıkartanlara ses çıkartmadığımız için üç kuruşa satıldık! Türkiye'de vekil adaylarına partisinin sorduğu sorular * Kaç Seçim Bürosu açarsın * Milletin kafasını bangır bangır müziklerle şişirecek ses sistemli kaç aracı giydirirsin * Nereleri bayrakla donatırsın. Yedirmesi, içirmesi ise ekstrası. Birde her gittiğin teşkilata bağışta bulunman gerek. Yani bizim vek...

​Laf yapmış yine bizim ki "Eğer Doğu Perinçek ve Recep Tayyip Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle ve istisnasız sayın Erdoğan'ı tercih edeceğimizi herkes bilmeli" Aslında dinlememek gerek artık bunu. Hepten kafayı yemiş. Hani TV'de falan gördüğümüzde hemen kanalı değiştirsek, kendimiz ve toplum adına sağlıklı bir iş yapmış oluruz. Sen seçimlerden bunalmış milleti...