By HÜRRİYET KAYA on Cuma, 15 Kasım 2019
Category: Yaşam

KASIM SICAĞI

KASIM SICAĞI


"Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım,
Her nefesim her anım, sanadır canım."

Güzel şarkıdır. Geçen hafta Eymir Gölü'ne gezi yapmıştık öğrencilerimizle. İçimden hep bu şarkıyı söylemiştim, gölün etrafında yürürken.

Ankara'da yaşayanlar bilirler. Çok keyiflidir Eymir'in etrafında yürümek. Şehrin gürültüsünden uzak, sessiz, sakin…Çok ender motorlu taşıt girer içeri. Yürüyenleri, koşanları, bisikletle gölün etrafında tur atanları görebilirsiniz. Bir de bizim gibi çocuklarla cümbür cemaat gidenleri… Biz hep sonbaharda gideriz Eymir'e. Sonbaharda bir başka güzeldir Eymir. Özellikle kasımda. Çünkü kasım sıcağı insanın içini ısıtır. Ne yakar kavurur ne dondurur kavurur.

Genellikle gri mavidir kasımda gökyüzü…Yer yer bembeyaz pamuk yığını bulutlar... Doğa rengarenktir. O çok sevdiğimiz, aylarca beklediğimiz ilkbaharda bulamazsınız bu renkleri. Yeşilden sarıya, sarıdan kırmızıya dönen yapraklar hala ağaçlarda ve yerlerdedir…

Doğayı en çok kasımda hissedersiniz. Sesini en çok kasımda dinleyebilirsiniz. Yürüdükçe yüzüne çarpan hafif rüzgarı ağaçların sesini, ayaklarınızın altındaki yaprakların hışırtısını…

Apartmanımızın küçücük bahçesi bile kasımda bir başka güzel. Kavak ağacının komşusu gizemli çamın yeşil yapraklarıyla, kavağın sararan yaprakları, doğanın olağanüstü uyumlu kombinasyonu olur.


Çam ağaçlarını hep gizemli bulurum. Biz çamı hep yeşil görüyoruz ama bahar geldiğinde o yeşil iğne yapraklar, taze yeşil iğne yapraklarla yer değiştirir. Bunu ancak çok yakından baktığınızda görebilirsiniz. Kasımda ise diğer ağaçların sararan kızaran dökülen yapraklarına inat, çam dimdik durur ayakta. Bir de masallara konu olan yardımsever çamı hatırlatır bana çam ağaçları. Hani şu minik serçeyi dallarına konuk eden çam ağacını. Zor durumda kalanlara yardımcı olmanın ne kadar önemli olduğu mesajını veren…


Kocaman bir çam ağacı vardı bir zamanlar bahçemizde… Bir gün okuldan geldiğimde bahçede ilk anda ne olduğunu algılayamadığım bir boşluk olduğunu görmüştüm. O güzelim çamın, denk geldiği daireyi kapattığı için kesildiğini öğrendiğimdeki duygularımı asla anlatamam. İlk tepki geçince içimde bir sızı kaldı çamın yerinde. Bahçede yeniden yeşermeye çalışan, ama bir türlü başaramayan gövdesini her gördüğümde o sızıyı hep hissettim. Sonra onu da kökünden söktüler, başka nedenlerle.


Kasım sıcağında doğa daha bir duygulu, daha bir ahenkli sanki…Yazdan sonra, kıştan önce içimizi ısıtan son sıcaklar olduğu için belki de... Hayat gibi… Gençlikten sonra, yaşlılıktan önce…Derken kasım sıcakları da biter, yağmurlar başlar, bir bakarsınız kasım da bitmiş, Turgut Uyar'ın dediği gibi:

"Eylül toparlandı gitti işte

Ekim falan da gider bu gidişle"

Hayat gibi… Bir bakarsınız toparlanmışız. 

Related Posts

Leave Comments