By Yahya HOÇUR on Perşembe, 21 Aralık 2017
Category: Tarih

SAMİMİ DEĞİLSİNİZ

Ey 1,5 milyarlık büyük bir gücüz diye ünleyen İslam dünyası!

Samimi değilsiniz…
O yüzden geçtim 1,5 milyarı, 1,5 bile değilsiniz…

İnandığınızı ve yaşadığınızı iddia ettiğiniz İslami değerlerde samimi olsaydınız; yer kürenin en adaletsiz,en miskin, en cahil, en rezil ve en zelil ülkeleri bizler olmazdık.
Samimi olsaydınız; ağzınızdan düşürmediğiniz "ümmet"in düşman çizmesi altında çiğnenmesine hayatınız pahasına müsaade etmezdiniz…
Samimi olsaydınız; her köşede zulme uğrayan mazlumlar, her fırsatta kâfirlikle suçladığınız batılı ecnebi memleketlere değil, sizlere sığınırdı…
Samimi olsaydınız; insanlık âlemi kapınızda kuyruk olurdu, kendi rızasıyla İslam'a girmek için…
Samimi olsaydınız; her gün ettiğiniz dualar, sekiz milyonluk İsrail'i çoktan yedi kat yerin dibine batırmış olurdu…
Samimi olsaydınız; halkınıza "Kudüs bizimdir, Yahudi mallarını boykot edin" diye çağrı yaparken masada "Doğu Kudüs" diye bir tabir kullanarak oranın yarısını İsrail'e "vermeyiz görüntüsü altında" hem de kendi elinizle vermezdiniz…
Samimi olsaydınız; beyinlerinizden cehalet, ağızlarınızdan yalan, sokaklarınızdan pislik akmazdı. Kediler, köpekler ve kuşlar bile insanca yaşardı…
Samimi olsaydınız; her fırsatta Türk'ü sırtından vurmazdınız…
Samimi olsaydınız; İslam dini ve Müslümanlar için tarih boyunca her şeyini veren Türk Milleti'nin kahraman evladı Medine Müdafii Fahrettin Türkkan Paşa için BAE Dışişleri Bakanını, attığı o çirkin twitten sonra tükürüğünüzle boğardınız…
Lâkin samimi değilsiniz hiç biriniz…
Masum da değilsiniz…

Ve Ey!
Her sıkıştığında ecdat güzellemesi yapan bizimkiler!
Sizler de samimi değilsiniz…

Samimi olsaydınız; kuyruk kapıya sıkışınca kahramanlığına sığındığınız ecdadın"Türk" olduğunu saklamaz bilakis gururla söylerdiniz…
Samimi olsaydınız; devlet malını aşıranın savaşta ölse bile şehit olamayacağını bilir ve ona göre yaşardınız…
Samimi olsaydınız; ihaleleri adaletli yapar ve elinizdeki devlet gücünü yandaşları ihya etme kapısı olarak kullanmazdınız...
Samimi olsaydınız; sizlerin tabiriyle "yüzde doksan dokuzu Müslüman" olan bir ülkede bu kadar rüşvet, ihaleye fesat, yolsuzluk ve yüzsüzlük yaşanmazdı…
Samimi olsaydınız; ihaleyi bir şekilde alan yandaşınız, Mehmetçiğe at eti satmak fikrini aklına bile getirmezdi…
Ağzınızdan çıkan bol dinli-imanlı sözlerde samimi olsaydınız; askerlerimiz yandaş yemek şirketlerinin servis yaptığı kışlalarda zehirlenmezdi…
Çünkü o yemek şirketi sahipleri Allahtan korkar, kuldan utanırlardı. Kul bilmese de Allah görüyor deyip yapmazlardı/yapamazlardı...
İmanları ve inançları namussuzluk, hırsızlık yapmalarına engel olurdu...

Samimi olsaydınız; askerin yemek duasındaki Türkçe olan "Tanrı" lafzını değiştirerek cennetlik olunmayacağını bilirdiniz...
İnancınızda samimi olsaydınız; bir taraftan bir-iki kötü örneği genelleme yaparak "camileri ahır yaptılar" diye tarihi çarpıtırken diğer taraftan ahırdan beter "siyasi parti mahalle teşkilatı" seviyesine düşürmezdiniz…
Cumalarda, umrelerde öz çekim yapıp sosyal medyada paylaşarak "öz Müslümanlık" taslamazdınız…
Samimi olsaydınız; farklı farklı kavramlar olan "din" ve "milliyeti" karşı karşıya getirip Türk ve Türk'e ait ne varsa din adına silip yok etmeye çalışmazdınız, ayaklar altına almazdınız. Alanlara yıllar yılı oy desteği vermezdiniz…

Samimi olsaydınız; farklı bir fikir üretenleri, yeni bir bakış açısı geliştirmeye çalışanları hemen din düşmanı, zındık, kâfir vb ilan etmek yerine durup bir dinlerdiniz…
Samimi olsaydınız; ne idüğü belirsiz hoca kılıklı uzantılarınız Türkiye ve Türklükle uğraşıp onu yenmek, yok etmek için çalışmazlardı. Atatürk'e iftiralar atmazlardı…
Sokakta yürüyen, bakkala-markete giden, işinden evine dönen kadın gördüklerinde akıllarına türlü türlü fikirler gelmezdi…
Samimi olsalardı; sakalsız erkekleri kadına benzetip akıllarına bin bir türlü fantezi getirmezlerdi. Çünkü akılları ilim ve ibadet ile dolu olurdu…
Cenneti, her dem şarap içilen ve onlarca huri ile aşk yaşanan bir mekân olarak tasvir etmezlerdi.
Kısacası inancınızda samimi olsaydınız; ahlâkın dinden önce geldiğini bilir ve böyle sapıtmazdınız…

Yine samimi olsaydınız; Mondros Mütarekesi'ni imzalayan İstanbul hükümetinin yani Padişahın yani
Halifenin Medine'yi yani Hz. Peygamberin mezarının bulunduğu şehri İngilizlere teslim etmesi emrini verdiğini ama Fahrettin Paşa'nın buna isyan ederek "halife'nizin emrine rağmen" tam 72 gün daha savaştığını bilirdiniz.
İşte O kahraman Türk komutanı ve O'nun kahraman askerlerinin çekirge yemek zorunda kalmalarının sebebi bu dur diye söylerdiniz…
Eğer gerçekten samimi olsaydınız; BAE'li İngiliz tohumuna güya en yüksekten Fahrettin paşa tepkisi veren zevatın,on iki gün önce aynı iftiraları atan Ekrem Buğra Ekinci adlı haysiyetsizin şimdiye kadar kafasını koparması gerekirdi...

Hiç bir konuda, hiç bir işte samimi değilsiniz hiç biriniz...
"Allah Bir" derken bile samimi değilsiniz. Ama Allah gerçekten "Bir" fakat diğer her söylediğiniz yalan…
Çünkü dininizde de işinizde de samimi değilsiniz…
O yüzden bütün bu tepkilerinize,bütün bu kuru gürültünüze, bütün bu hamasi söylev ve söylemlerinize inanmıyorum…

İnanamıyorum…

Yahya Hoçur
21.12.2017

Related Posts

Leave Comments