By Yahya HOÇUR on Pazar, 02 Aralık 2018
Category: Öykü

SOĞAN OPERASYONU - 4

Kahramanlarımız, stokçu ve karaborsacılara karşı çıktıkları ve dünya tarihine bir ilk olarak geçen soğan operasyonunda sona yaklaşmış ve sıcak temas sağlamışlardır...

SOĞAN OPERASYONU - 4

--Arkadaşlar! Kamera hazırsa, kayıt başlasın. Tarihi bir an yaşıyoruz burada...

++Kamera hazır fakat sunucu perçemini düzeltmeye çalışıyor amirim...

--Kelin perçemi mi olur len? Elini çabuk tutsun, üç dediğimde dalıyoruz, ver mehteri.

++Amirim, tarlaya ektim soğan!

--Tarlada değiliz oğlum, artık depodayız, soğan deposunda; şimdi mehteri ver. Dalalım içeri…

++Daldık amirim!

--Yat… yat.. yat!

++Ya amirim ne oldu, niye yatayım?

--Sen değil len, soğanların ele başısı yatsın!

++Mor olan mı, yoksa beyaz olan mı elebaşı amirim?

--Anla işte, soğanı stoklayan karaborsacı, dış mihrapların ajanı olan fırsatçı depocuya söyledim…

++Anladım amirim… Amirim, burada bir kantar var. Üzerinde "Made in Konya" yazıyor. Kesin bizim Konyalı bilim adamlarımız yapmıştır değil mi? Helal olsun valla, Konyalı bilim adamlarımız, bir emirle beş senedir yere inmeden uçabilen uçaklar, gözle görülmeyecek hızla giden tomofiller ve havada uçan, karada yürüyen, denizde yüzen, anasının koynundan kız kaçıran teknoloji harikası askeri araçlar icat etiler. Geçtiğimiz günlerin birinde uzay mekiği de yapmışlardı. Dünya bizi kıskanmaktan helâk oldu valla.  Bizim gazetelerde yine haber olmuştu...

---Konuş! Kimsin sen? Sen kimsin lan? Sen kimsin yaa?

<<Soğan deposunun sahibiyim.

--Sus cevap verme bana, hem suçlu hem güçlüsün! Silahlı teröristle, soğanı olan terörist arasında hiç bir fark yok.

<<Arkadaş! Konuşayım mı, susayım mı bir karar verin…

--Susuyorsun değil mi, suçüstü yakalandın çünkü. Cevap veremiyorsun. Susmak kabullenmektir. Çabuk söyle bu kantarda ne tartıyorsun?

<<Burası bir soğan deposu, elbette soğan tartıyoruz.

--Başka… başka?

<<Ee, boş kalınca da avare bakkal…

--Tamam, kes anladım! Niçin depolara sakladınız? Niçin stok yaptınız? Anlat! Kameraya anlat! örgütünüz ne, önderiniz kim? Dış güçlerle duş güçlerin arasındaki fark ne?

<<Beyefendi, bir şey saklamadık. Soğan, bir çok ürün gibi yılda bir defa hasat edilir ve kurutulup çuvallandıktan sonra pazara sürülme vakti gelene kadar çürümemesi ve çalınmaması için böyle depolarda ve uygun iklim şartlarında istiflenerek saklanır. Piyasada ihtiyaç hâsıl oldukça da toptancı ve perakendecilere satış yapılır...

--Yaz kızım! Şey çek kameraman. Suçunu itiraf etti. Stokçuluk ve karaborsacılık yaparak bu milletin ağız tadını bozmak ve ülkemizin ekonomisini çökertmek için sakladığını itiraf etti. Yurdun çeşitli yerlerinde bir çok gizli soğan deposuna sahip olduğunu itiraf etti. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, karaborsacının yaptığına bakın...

<<Memur Bey lütfen! Biz stokçu değiliz, yaptığımız işin özelliği bu. Ayrıca ben, önemli bir büyüğünüzün akrabasıyım…

-- Kameraman iyi çek, garip gurebanın sofrasından bir baş soğanını çalan stokçuyu. Hem stokçu hem de yalancı. Önemli bir büyüğümüzün akrabasıymış. Sevsinler seni. Ulan sen önemli bir büyüğün akrabasıysan ben de otobüsüm. Yok yok otuz beşliğin abisiyim. Hem de yaş üzümden. Ha..ha...ha!

(devam edecek)

02.12.2018

Related Posts

Leave Comments