izini kaybetmiş ayaklar Mağrip'ten Maşruk'a çıkarız yola onlara yol göstermez karınca dayan, daha görülecek çok gün var seyreyle dünyayı gönlümüzün duldasında şöyle uzuncazorun, oyunu bozduğu çığırvarır denizi paklar o çağda evrenin mayası bozulduğundan berigür ormanın düşlerini kese kese bitirdibu ara makası/akrep ile yelkovançoğalıp eksiliyoruzipimizi bağladı ...
kara sularına gizlice sinmiş
boyanırım yetmez rengim
sözümü kalbinde tutmaya
çağırma
göğüm kurşunî
yerim hâr
bir redif olurum susarsam kafiyesine küsmüş
beni alın yazımdan vurdular
kendi derinliğine yürürkeneskiyen dudağındakesilmiş hesaplar dururdizlerin bağı çözülür ansızınkime varırsa varsıngöz bebeğinuzaktaki umut artıkküçük bir karartı adım sürgün olur bütün türkülerkadının duası böler geceyibitmeyen rüyası adamınkenar süsü yıldızlarve uçurumlarsancısı sonradan duyulurkopan gönül bağınınhayli zamanunutmuştur gelmeyi zatenserin uykular nasıl oldu anlamadımgit...
yarım bırakılan bir kitaptı içimiz
ağzımızda biriken taşma ünlemi günler
bilemezsin geceleri
aptal eder insanı şuh karanlık
saçlarımda kopan salıncak
empatik saatler
gürlüyor içimiz
biraz sonra yağacak
balk oynuyor kelimeler bak
varsın alsın kıyamet bizi
eksik olsun bu defa şemsiyemiz
Zaman tatlı düşleri uçurumdan atınca
Aklımda zehir gibi kalır gider seneler.
Bakındığım boşluğu fırtınalar yutunca
Başımdaki semayı alır gider seneler.
Mürekkep yazsa da hayallerimi
Mektupsuz bıraktı pullar Aslıhan.
Kıstırdı köşeye bülbüllerimi
Lâl edip bıraktı yıllar Aslıhan.
Sınırın hikayesi muhafızken elimde
Aşkının surlarına kavuşurum sevgilim.
Nefsinin düğümleri hecelenir dilimde
Gönlünün sırlarına kavuşurum sevgilim.