"Sen Ölünce Kim Ağlar?" Robin Sharma'nın kitabı… O kitabın bir yerinde şöyle der:

"Siz öldüğünüzde ardınızdan kim ağlayacak? Bu gezegenden gitme ayrıcalığına ulaştığınız zaman kaç yaşamı etkileyeceksiniz?"

Ardından milyonlar ağlıyor Bekir Coşkun'un. Yaşamlarını etkiledikleri ağlıyor. Çünkü eğilmedi, bükülmedi, atmadı satmadı. Doğru bildiği yoldan hiç şaşmadı. Öyle lisanı münasiple yazdı ki, sanırım taşlamaların hedefindekiler bile ondan etkilendi.

Ondan etkilenen kişilerin de başka yaşamları etkilediğini düşünürsek, bu durumu suya atılan taşın oluşturduğu halkalara benzetebiliriz. Halkalar büyüdükçe gözden kaybolur, biz göremeyiz ama giderek genişlediğini biliriz. Bazen ölüm bile halkaların büyümesine engel olamaz.

Doğruyu söylediği için dokuz köyden kovulanlar her zaman onuncu köyü bulamaz. O buldu. Onuncu Köy'de Bekir Abi'yi çok sevdik biz. Memleketin halini bazen esprili, bazen ironik, bazen de hüzünlü yazılarında okuduk.

Güne onun makaleleriyle başlayıp, gülümseyerek fikir sahibi oldum kim bilir kaçıncı on yıldır! Okulda birbirimize "Bugün Bekir Coşkun'u okudun mu" diye gülümseyerek sorardık daha düne kadar.Gündemi onun gibi karikatürize ederek yazanı ben hiç görmedim.

Ben onun gazeteci olarak dik duruşunu ve üslubunu çok sevdim. Cesur yüreğini sevdim.

Ama en çok insan yanını sevdim. O sevgi dolu yanını... Hayvanları, börtü böceği ne çok severdi. Ormanı, ağacı, yaprağı çiçeği, nasıl güzel anlatırdı, sevgi diliyle. Köpeklerinden bahsederken onların da bırakın birer canlı, sanki senin benim gibi bir birey olduğunu hissettiriyordu İnsana.

Bir de Andree'yi… Öyle güzel söz ederdi ki eşinden; bazen aşık olduğu kadın, bazen en yakın arkadaşı, sırdaşı olduğunu anlardık. Hayat arkadaşı olmak böyle bir şeydi işte.

Hepimizin Bekir Abi'siydi, ama bizim gerçekten abimizdi. Abimin gazetecilik fakültesinde devre arkadaşıydı.

Canım abim..."Bekir çok hasta." diye üzülürken, kendisi daha önce gitti, kırkları karıştı. Varsa öyle bir yer, orada da yoldaş olurlar umarım.

"Hayat ne dipsiz bir kuyu ne de dar bir sokaktır. Değişik yolları vardır, hepsi de sevgiye çıkar." Bir bilen de böyle demiş.

Dileyelim ki bu gezegende yolu hep sevgiye çıkan başka Bekir Coşkunlar olsun. Ki onların güzelliklerinden nasibimizi alalım, başka yaşamlar da etkilenebilsin. Yollarımız hep sevgiye çıksın...

Evet, gitmek için erkendi; ama insan gidecekse böyle gitmeli. Bir deniz yıldızı hikayesi yazarak… Belki hepsine dokunamadı ama dokunduğu hayatlarda eminim ki çok şey değişti.