By Barış Atagün on Perşembe, 29 Temmuz 2021
Category: Tarih

Lozan’a Neden İsmet İnönü Yollandı?

Lozan anlaşması hakkındaki tartışma konularından biri ''Lozan'a neden İsmet İnönü'nün gönderildiği'' konusudur.

Çünkü İsmet İnönü bir diplomat değil askerdi. Diplomasi tecrübesi hiç yoktu. Türkiye'nin kaderini belirleyecek ve büyük sorumluluk gerektiren bir görüşmeye diplomasiyi hiç bilmeyen birinin yollanması büyük riskti.

Peki, neden bu riske girildi? Neden İsmet İnönü yerine tecrübeli bir diplomat, Lozan'a yollanmadı?

Bu sorunun tek bir cevabı yok. İnönü'nün Lozan'a yollanmasının birkaç nedeni var. Bu nedenler şunlardır:

Birincisi Lozan görüşmeleri, İnönü'nün ilk diplomasi tecrübesi değildir. 11 Ekim 1922 tarihinde imzalanan Mudanya ateşkes anlaşmasında başarılı bir diplomasi gerçekleştirmiştir. Bu yüzden Lozan görüşmeleri öncesinde ismi geçen birkaç kişiden biridir.

İkincisi Lozan görüşmeleri öncesi Başbakan Rauf Orbay'dı. Eğer İsmet İnönü gitmeseydi Lozan'a şu heyet gidecekti:

Başbakan Rauf Orbay

Dış işleri Bakanı Yusuf Kemal Bey

Sağlık Bakanı Rıza Nur

Atatürk, Rauf Orbay'ın Lozan'a baş delege olarak gitmesini istemiyordu. Çünkü Rauf Orbay, Osmanlı'nın işgaline yol açan Mondros mütarekesine imza atan komutandı. Bu yüzden geçmişte kötü sicili olan Rauf Orbay'ın Lozan'a gitmesi içine sinmiyordu.

Rauf Orbay gerçekten de siyasetten hiç anlamayan, zayıf biriydi. Öyle ki Mondros anlaşmasını imzaladıktan sonra 2 Kasım 1918 tarihinde Tasvir-i Efkâr ve diğer İstanbul gazetelerine verdiği demeçte şöyle demiştir:

"Hoşnut ve gururluyum. Ülkenin ve saltanatın geleceği bu bırakışma ile bütünüyle güvence altına alınmıştır. Bu metin iki eşit taraf arasında imzalanmıştır. Britanya, Türk ulusunun yok olmasını istemiyor. "

İmzaladığımız mütareke sonucunda devletimizin bağımsızlığı saltanatın hakları tamamen kurtarılmıştır. Bu mütareke yenen ile yenilen arasında imzalanmış olan bir mütareke değil, belki savaş durumundan çıkmak isteyen iki denk kuvvet arasında imzalanabilecek çatışmalara son veren bir belge niteliğindedir." (1)

Gazetecilerin ülkenin geleceğinin tehdit altında olup olmayacağı sorusuna ise tarihin en büyük öngörüsüzlüklerinden biri sayılabilecek şu cevabı vermiştir:

"İstanbul'umuza tek bir düşman askeri çıkmayacaktır. Tersanelerimiz işgal olunmayacaktır. Demiryollarına el konulmayacaktır. Adana kurtarılmıştır. Ne miktar asker terhis edeceğimizi biz saptayacağız." (2)

Ülkenin işgaliyle sonuçlanan bir anlaşmayı zafer kazanmış gibi anlatan bir komutanın Lozan'a baş delege olarak gitmesi hem liyakatsizlik, hem de büyük bir tehlike olurdu.

Üçüncüsü ve en önemli neden Atatürk'ün en başından beri İsmet İnönü'yü Lozan'a göndermek istemesiydi.

Çünkü Atatürk'ün istediği şey diplomasi tecrübesi, hukuk dilinden anlaması değildi. Atatürk yeni Türkiye'yi temsil edecek enerjiye ve kararlılığa sahip birini yollamak istiyordu. Ayrıca her talimatını anında iletebileceği, kolay anlaşabileceği biriyle çalışmak istiyordu.

Bu kriterlere uygun tek kişi İsmet İnönü'ydü.

Atatürk'ün İsmet İnönü'yü neden seçtiğini 20 Mayıs 1917 tarihinde İnönü hakkında yazdığı sicil raporundan da anlayabiliriz.

Atatürk ve İnönü 1. Dünya savaşında Kafkas cephesinde beraberdiler. Atatürk 2. Ordu komutanıyken İsmet İnönü 20. Kolordu komutanıydı.

20 Mayıs 1917 tarihinde Atatürk, İnönü için şu raporu yazmıştır:

Tarih – 20 Mayıs 1917 Şifre- 113

Geçenlerde 20. Kolordu Komutanlığına atanan 4. Kolordu K.Albay İsmet beyin nitelikleri ve iktidarı hakkındaki görüşlerim aşağıda arz edilmiştir.

Ciddi, faal, zeki ve becerikli, yüksek fikirli, astlarına ve savaş psikolojisine hâkim ve etkili, iyi bir derin görüşe ve çabuk kavrayışa sahip…. Askeri bilgisi ve kavrayışı güzel ve geniş; doğru, kesin ve tereddütsüz karar sahibi, cesur ve kişisel kararı ile hareket etmek kabiliyetine sahiptir.

Ordu ve memlekette üzerine alacağı görevlerde ve önemli vatani hizmetlerde kendisinden büyük hizmetler beklenir.

Belirgin nitelikleri her türlü askeri harekâtta başarılı olacağı güvenini vermiştir.

Çok mükemmel bir ahlak ve davranış sahibi, görgüsü takdire değer. Her zaman üstlerinin, astlarının ve çevresinin emniyet, itimat ve sevgisini kazanmaya çalışan ve bunu başaran dürüst bir kişidir.

2. Ordu Komutanı Mustafa Kemal (3)

Atatürk'ün 1917 yılında yazdığı bu rapor Lozan'a neden İsmet İnönü'nün gönderildiğinin ispatı gibidir.

İnönü'nün Lozan'a gönderilmesi gerçekten de tam isabet olmuştur. Örneğin Lozan konferansına katılan Fransız General Maurice Cesar Joseph Pelle, İnönü hakkında şu yorumu yapmıştır:

"Mükemmel bir asker olduğu kadar, mükemmel bir diplomat! Az söylüyor, fakat özlü söylüyor. Bir şeye "olmaz!" dediği zaman biliyorsunuz ki o şey "olmaz"dır. Artık onu yaptırmamaya uğraşacaktır. Onun için müzakerelerde, 'peki, kabul ediyorum' dediği zaman rahatlık duyardım. 'Hayır…' dediği zaman ise büyük bir mücadelenin başlamak üzere olduğunu anlardık." (4)

İtalyan delege Montagna ise İnönü hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etmiştir:

"Müzakereleri daima iyi idare etti. Karşısındakilerin zayıf noktalarını buldu. Bilgi ile izan ile zekâ ile ve mücadeleden yılmayarak uğraştı. İsmet Paşa, büyük askeri başarılardan sonra Türk tarihinde misli olmayan bir siyasal zafer kazandı." (5)

Lozan ve İsmet İnönü hakkındaki belki de en güzel yorumu tarihçi Şevket Süreyya Aydemir yapmıştır:

"Yakın tarihimizde bir başka müdahalesi olmasaydı bile İsmet Paşa, yalnız Lozan'daki mihnetleri, direnişleri ile unutulması mümkün olmayacak bir yer işgal edebilirdi." (6)

Lozan ve İnönü hakkında haksız eleştiriler yapmadan önce herkesin o dönemin ruhunu, şartlarını ve yaklaşık 9 ay süren Lozan müzakerelerini okumasını tavsiye ederim

KAYNAKLAR

  1. Yeni Gün, 2 Kasım 1918; Selahaddin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, I, Milli Eğitim Basımevi, Ankara 1977, s. 26.
  2. Cemal Kutay, İstiklâl Savaşı'nın Maneviyât Ordusu, İstanbul 1977, s. 19-21.
  3. Atatürk'ün Bütün Eserleri 2. Cilt Kaynak yayınları 1998 s.103
  4. Ali Naci Karacan - Lozan konferansı ve İsmet paşa Maarif Yayınları 1943 s.459
  5. Ali Naci Karacan a.g.e. s.625
  6. Şevket Süreyya Aydemir – İkinci Adam İsmet İnönü 1. Cilt Remzi Kitabevi 1966 s. 215

Related Posts

Leave Comments