By Yahya HOÇUR on Cumartesi, 28 Nisan 2018
Category: Siyaset

DÖN BABA DÖNELİM

Zaman zaman dillendirildiğinde, çok sert tepki veriyor ve çağrıları dikkate almıyordu...

Meselâ başbakanlığı döneminde yani Ülkücülerin Fatiha okumayı bilmediği 2010 yılında, seçim isteyen CHP ve MHP'yi eleştirerek, "Altını çizerek ifade ediyorum, kimse seçim rüyası görmesin. Biz, alışılmış liderlerden değiliz. Kusura bakmasınlar bizim ağzımızdan söz çıktığı zaman o söz aynen nakittir. Yeri geldiği zaman yerinde icra edilir" dediğini biliyoruz.

Gerçi 2003 yılından beri bütün çizgilerin uçan kalem ile çizildiğini de biliyoruz...

***

Yine, "Bırakınız seçim yapmayı, seçim kelimesini telaffuz etmenin dahi bu ülkenin ekonomisi üzerindeki etkilerini bunlar düşünmüyorlar, düşünmek istemiyorlar. Çünkü bunların ülkenin derdi diye, ülkenin kaynaklarının güçlenmesi diye bir dertleri yok. Bunlar ne yapalım da ülke karışsın...

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde erken seçim diye bir mantık bir anlayış yoktur. Bu geri kalmışlığın alâmetidir.

Türkiye yıllar yılı, maalesef ortalaması on altı ayda bir seçime giden bir ülke...

Böyle şey olur mu yav!

Seçimler anayasamızın ön gördüğü çerçevede zamanında yapılacaktır.

Kimse seçim rüyası görmesin." sözleri de arşivlerde yerini aldı...

***

Erken seçim isteyenin vatan haini olduğunu da söylüyordu her fırsatta...

Zaten gözünün üstünde kaşın var diyen herkes hain bu memlekette...

Farklı bir fikrin veya bir yanlışa itirazın varsa direk hainsin.

Dün Ergenekoncu, bugün Fetöcü olarak...

Yarın Allah ne verdiyse...

***

Neyse...

Altı ay kadar önce, yani 2017 Ekim'inde erken seçim çağrısı yapan Kılıçdaroğlu'na "Neyin erken seçimini istiyorsun ya? Daktilolar başbakanlığın önünde fırlatılmıyor ki, böyle bir durum yok. O bunların geçmişinde vardı. Herkes aç susuz öyle bir noktaya gelmişti." diye gürlemişti...

***

Küçük ortak da erken seçime karşı açıklamalar yapıyordu her fırsatta...

"Erken seçim" diyenleri topa tutuyordu beş bin atıl kurt'uyla...

Bir keresinde erken seçimin, "Akıl kârı" olmadığını beyan etmişti büyük harflerle...

***

"O günler geride kaldı, şimdi şartlar değişti" derseniz, yaklaşık bir ay önce Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Türkiye'de seçimler vaktinde yapılacaktır. Erken seçim yoktur, vaktinde seçim vardır. Bunu daha kaç defa tekrar edeceğiz. Yok diyoruz, yok diyoruz, yok diyoruz." diye konuştu.

Nerdeyse ayaklarını hırçın çocuklar gibi yere vuracaktı konuşurken...

Belki vurdu da yandaş kanallar göstermedi....

***

Velhasıl Bakanları, bakmayanları, asilleri- vekilleri koro halinde "Erken seçim ülkeye ihanettir" şarkısı söylüyordu...

Elbette inandık...

Ümmetin lideri, liderin kankası, bakanıydı, sözcüsüydü konuşan... 

Büyük büyük devlet adamlarımız yalan konuşacak değil ya...

***

Çünkü bizim yöneticilerimiz, Allah'tan korkar, kuldan utanır...

Allah'ın karşısına kul hakkıyla çıkmaktan imtina eder...

Bir söz söylerken kırk kere düşünür; önünü, arkasını hesaplar. 

Yalan söylemez, iftira ve çamur atmayı bilmez, çukurlaşmaz...

Hatta onlar, biz faniler gibi kaka da yapmazlar, Tanrı özel bir sistem bahşetmiştir bu özel kullarına. Mübarek vücutlarından bizimki gibi kötü şeyler çıkmaz...

Kanatsız melek gibidirler yani...

O sebeple özel yerlerine kıl olabilmek lütuftur bize...

Öyle görürüz...

***

Eee, tam da ekonomimizin 7.4 büyüdüğü, kalkınmada Çin'i bile geride bırakıp dünya birincisi olduğumuz bir zamanda, kimin başının altından çıktı bu erken seçim?

Eşeğin kulağı nerede?

Enişte bizi niye öptü?

Mutfakta hain mi var?

28.4.2018

Related Posts

Leave Comments