By Mehmet Alp on Cuma, 04 Kasım 2016
Category: Siyaset

DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ, HÜMANİZM...

Yazılarımda bir çok zaman söylemişimdir.
Ben adalete çok önem veririm

Dolayısıyla bir milletin bağımsız ve refah içinde var olmasının olmazsa olmazıdır benim için hukuk devleti.

Hukuk devletinin ise var olabileceği zemin demokrasidir. Pek verimli bir yönetim biçimi olmamasına rağmen bunun için önemlidir demokrasi.

Dolayısıyla demokrasi ve hukuk devletinin gerekliliğine inanan bir insan olarak, benimle zıt siyasi görüşte olsa bile bir siyasetçinin veya bir gazetecinin tutuklanmasını asla tasvip etmem.

Ama burada 'SİYASİ GÖRÜŞTEN' bahsettiğimin altını çizmek istiyorum!

Vatanımın toprağına göz diken,
askerime, polisime, doktoruma, öğretmenime, sivilime, bebeğime kurşun sıkan,
bayrağımı saymayan,
farklı siyasi görüşlerle bir arada yaşayabilmemizin tek garantisi olan devletimi yıkmaya çalışan şerefsiz ihanet hiç bir siyasi görüş ile izah edilemez, meşrulaştırılamaz!

Bunu savunmak ne ifade özgürlüğüdür, ne demokratlıktır, ne de siyasettir!

Ben hümanizme inanırım.
İnsanın vahşi hayvan olmadığını, din, ırk vesaire ayrımı yapmadan insan olarak saygı ve merhamet hakkettiğini düşünüyorum.

Ama burada da 'İNSANDAN' bahsettiğimin altını çizmek istiyorum!

Vahşi hayvanların bile saldırgan tavırlarını yadırgamam. Çünkü onların tabiatları gerektiği öyle davrandıklarını bilirim.

Oysa özgür iradeleri ile insan hayatını bebek, çocuk, yaşlı, kadın, genç demeden hiçe sayanları asla insan olarak görmemin imkanı yoktur.

Dolayısıyla bu vahşeti saçan şerefsizleri hümanizmin savunduğu evrensel değerler kapsamında izah etmem mümkün değildir.

Onun için benim Meclisim'de, bana hakaret eden, beni alenen tehdit eden ve o Meclis'e girerken yemin bile etmeyen bu şerefsiz ihanete karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'min 14 sene gibi bir şımartma süresinden sonra nihayetinde ilk adımı atmış olmasını son derece doğru buluyorum.

Yetmez ama EVET diyorum!

Yetmez ama Evet, çünkü daha 'Habur'da kürdistan yolunda Ahmet Kaya dinleyen' şerefsizler var,
sorumlu olduğu üniversitelerin pkk yuvasına dönüşmesine göz yuman, gençlerimizin bıçaklanarak ölmesini engellemeyenler var,
Türk Bayrağının ismini değiştirmek isteyen din tüccarları var,...

Çok var,
çok işimiz var!

Onun için siyasi görüşünüz ne olursa olsun, atık tavrınızı, safınızı belli edin.

Burada özellikle her fırsatta 'Atatürkçülüğe' vurgu yapan sosyal demokrat vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum.

Bu şerefsiz pkk'nın borazanlığını yapan adilere karşı 'fikir suçlusu' tavrı ile yaklaşmaktan, bunu siyasi dürüstlük, siyasi onurluluk veya hümanistlik gibi göstermeye çalışmaktan vaz geçiniz,
pkk'yı Kürtlerin haklarını savunuyor gibi göstermekten,
bu itmeleri pkk'dan ayrı tutmaktan,
onlara siyasi kimlik kazandırma çabalarından,
Atatürk'e sövenleri Atatürk'ün kurduğu partide barındırmaktan,
Atatürk'ü bronz veya mermer heykellere hapsetmekten vaz geçiniz!

Demokratik, hukuk devleti mi istiyorsunuz?
Ben de istiyorum.
Diktaya, faşizme karşı mısınız?
Ben de karşıyım!

Ne siz benimle, ne ben sizinle aynı fikirde olma mecburiyetindeyiz.

Ama insan gibi fikirleri tartışabileceğimiz, farklılıklarımıza rağmen hepimizin varlığının tek garantisi olan bu Cumhuriyet düşmanlarına karşı benimle bir olamıyorsanız, asla ve asla samimi değilsiniz.

Kendi aranızdan bu ihanete çanak tutanları soyutlayın artık, arının!

Türk Bayrağı'nın gölgesinde hepimize yer var,
Türk Bayrağı'nı korumak hepimizin görevi!

Related Posts

Leave Comments