By Mehmet Alp on Salı, 03 Aralık 2019
Category: Siyaset

“ÇEVRECİLİK MİLLİYETÇİLİKTİR”... Mi?

Meğer biz neymişiz...

'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diye anlayışımız (yani MHP camiası olarak) varmış.
Hatta bu anlayış bir de 'sloganlaşmış(!)'
Oysa ben '...Irmağının akışına ölürüm...' eşliğinde bozkurt işareti yaparak halay çekmenin fazlasıyla kafi olduğunu düşünüyordum ama değilmiş.

Cehaletime verin, muhakkak hata bendedir.

Mevzu bahis tweet'i okuduktan sonra şöyle bir zorladım hafızamı, "bu sloganı en son ne zaman duydum" diye.

Mesela Gezi Parkı'nda...
Acaba diyorum o zaman ağaçların kesilmesine karşı gelen MHP'liler böyle bir pankart açmışlar mıydı?
Eminim o zaman henüz Cumhur İttifakı da yokken, yani kendileri muhalefet iken, MHP ve MHP'ye bağlı kurumlar 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' sloganı ile hadiseye sahip çıkmış ve 40 yıl düşünseler muhalefet olarak tertipleyemeyecekleri, tertiplemedikleri bu kitlesel tepkinin birileri tarafından sulandırılıp ve suistimal edilmesini engellemişlerdir.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Veya ODTÜ ormanı hadisesi.
Hani şu, Melih Bey'in kestiği ağaçlarla böbürlendiği, ODTÜ'lü öğrenciler tarafından protesto edilen hadise.
Muhakkak ki, teşkilat olarak ODTÜ'lü öğrencilerle beraber ormana sahip çıkılmıştır.
Yer gök inletilmiştir 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diye.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Muğla'da yanan ormanlar ve yanan orman arazilerine AKP sözcüleri tarafından 'yapılaşma olmayacak' diye söz verilmesine rağmen dikilen otellere karşı eminim ki 'Çevrecilik Milliyetçilikdir' diyerek gerek kitlesel gerek hukuksal tepki verilmiştir.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Orman ve ağaçlardan laf açılmışken,...
Rize Çamlıhemşin'de gerçekleşen 'Yeşil Yol' projesini hatırlıyor musunuz?
Bağlantı yolu için ağaç kesimine Rize halkı karşı gelmişti.
Muhakkak ki 100-150 yıllık yüzlerce ağacın kesimine karşı gelen vatandaşa destek verilmiştir 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diye...
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Ordu'yu hatırlıyorum.
Ünye'de siyanür ile altın aranmasına karşı tepki veren Ünyelilere nasıl da destek olunmuştur 'Çevrecilik Milliyetçilikdir' diyerek.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Bir de mesela geçen aylarda açılan 'İstanbul Havalimanı' var.
Hani İstanbul'da hem Sabiha Gökçen hem Atatürk havalimanları olmasına rağmen, gerekirse ufak bir ilave ile Atatürk'ü büyütmek mümkünken, koskoca havalimanının kapatılıp uzmanlara göre en olmayacak yere yapılan şu devasa havalimanı...
İşte bu havalimanı için kesilen yüzbinlerce ağaç için müthiş bir tepki vermişlerdir 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diye...
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Ordu, Giresun ve havalimanı deyince aklıma geldi;
Ben aslen Giresunlu'yum ve tabii ki memleketime gerekli ve faydalı bir yatırım gerçekleşince sevinirim.
Lakin, sahil kenarında sağa, yani doğuya 200 km gidince Trabzon Havalimanı varken;
sola, yani batıya 200 km gittiğinizde Samsun Havalimanı varken ve bunlar verimli kullanılmazken, (en azından Samsun için bu geçerli) güzelim Karadeniz'e tonlarca taş dökerek yapılan havalimanı gerekli ve faydalı mı, ciddi şüphelerim var.
Ama eminim bu konuda gereken hassasiyet gösterilmiş ve 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diyerek tepki verilmiştir.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Evet ya,
En büyük, en çılgın projeyi az kalsın unutuyordum;
Hani şu İstanbul'un batısında toprağı Marmara'dan Karadeniz'e kadar yararak yapılacak olan 2. Boğaz...
Ekonomi ve çevrecilik açısından tutulacak yeri olmayan bu proje...
Sunulduğundan beri bu projeye karşı müthiş bir direniş gösteriliyordur 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diye.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Zaten İstanbul ve civarından, yok köprüsü, yok kanalı, yok havaalanı, şusu busu derken kesilen milyonlarca ağacın hesabı sorulmuş, kesinlen ağaçların yerine başka yerde fidan dikilmesinin kontrolü yapılmıştır hep 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diye.
Ben görmemiş, ben duymamışımdır sadece.
Hata bende.

Mesela gündemde Türkiye'nin tarım açısından en verimli bölgelerinden biri olan Samsun Çarşamba Ovasına yapılacak olan termik santral var.
Samsun halkı top yekün 'istemiyoruz' diye haykırıyor;
Eminim 'Çevrecilik Milliyetçiliktir' diyerek direnen Samsun halkının yanındalardır.
Ben görmüyorum, ben duymuyorum sadece.
Hata bende.

Bakın nükleer santrallerden falan hiç bahsetmiyorum bile.
Eminim daha unuttuğum aklıma gelmeyen neler neler olmuştur benim görüp duymadığım...
Muhtemelen çevre konusunda gösterdiğimiz duyarlılıktan ötürü Claudia Roth bile bizi kıskanarak fesatlığından çatlıyordur.
Hatta sanırım bizzat Greta Thunberg er ya da geç teşekkür etmek için Balgat'ı ziyaret edecektir.

Eyvallah, ben hatamı, cehaletimi kabul ediyorum kabul etmesine de, bazıları milletin gözünün içine baka baka milleti salak yerine koymaya nasıl utanmaz onu anlayamıyorum.
Millete bu kadar saygısızlığı hangi akla hizmet ederek sözde 'milliyetçilik' diye yutturur ve asıl bütün bu kepazeliğe rağmen hala milletimin bir kısmı nasıl bunlara itibar eder aklım ermiyor.

Tek izahı;
Demek ki benim görmediğim, benim duymadığım bir şeyi görüyor olmalılar.
Başka izahı olamaz.

Related Posts

Leave Comments