By Kutlu Altay Kocaova on Pazar, 30 Aralık 2018
Category: Kültür ve Sanat

100.000

 100.000… Mehmet Levent Kaya'nın yeni romanı. Uygurlardan ve onların bir nevî opera olan dor adlı san'atlarından söz ettiği "Çölde Dor", günümüz Moğolistan'da geçen ve merkezinde Sakha Türkü bir genç ile Altaylı bir Türk kızının yer aldığı, Sibirya coğrafyasını önümüze seren "Ölüöne"nin yanına, üçüncü romanı 100.000 yerleşmiş durumda.

100.000 adı, birçok kişi tarafından ilginç bulunabilir. Tümen, 10.000; Bumın da, 100.000 anlamına geliyor. Yâni Bumın Kağan'ın iktidâra gelip, hânedânını kurmasını anlatan bir roman.

Roman, bir aşk hikâyesi ve bu aşk hikâyesinin şekillendirdiği savaşı ele alıyor. Göktürk târihi konusunda biraz bilgisi olanlar, az da olsa bu konuda bilgi sâhibidirler, elbette. Kaldı ki, bir romanın incelenmesinde pek detaya girmemek lâzım. Yazarımız, bu aşk hikâyesini, asıl hikâye olan Bumın Kağan'ın yaşamı içerisinde oldukça güzel bir biçimde örmüş ve yerleştirmiş. Bu açıdan takdir etmek gerekir.

Ayrıca özellikle Ölüöne romanında gördüğümüz bölgeye dâir coğrafya bilgisini bu romanda çok iyi görüyoruz. Hattâ diyebilirim ki, şimdiye kadar okuduğum romanlar içerisinde bozkırın ve Ötüken bölgesine dâir en başarılı anlatımlar, bu eserde yer alıyor. Bozkırın iklimi, coğrafyası, bozkır toplumlarının yaşamı, hayvanlara verdikleri önem, çatışmaları, hangi zamanda, hangi gıdâları aldıkları, kımız ve arak gibi içkilerini nasıl yaptıkları, çok başarılı bir şekilde anlatılıyor.

Romanın dili akıcı. Ancak yazarımız, döneme dâir daha canlı bir anlatım sağlayabilmek ve Türkçe sözcükleri kullanmak amacıyla Türkiye Türkçesi'nde pek bilinmeyen ama Kazak, Altay ve diğer Türklerin bildiği sözcükleri kullanmayı seçmiş. Bu elbette, okurken, sık sık ara vermeye yol açsa da, dipnotlarda belirterek Türkiye Türkçesi'nde kullandığımız bir çok yabancı sözcüğün Türkçesini öğrenmemizi sağlamış. Bu açıdan oldukça güzel bir durum.

Romanın sonu, ucu açık bittiği için devâm olarak, ikincisi yazılabilir. Tümen Yabgu'nun Bumın Kağan oluşunu, mücâdelesini, savaşlarını, kağan seçiminin nasıl yapıldığını ve bütün coğrafyayı, kısaca bozkır yaşamının nasıl olduğunu anlamak isteyenlerin mutlâka okuması gereken bir roman… Okuyunuz, efendim…

Related Posts

Leave Comments