Güzeli, çirkini yokmuş kulların,
Gönlü geniş ile dar olan varmış.
Geçilmez olanı yokmuş yolların,
Aşılması biraz zor olan varmış.
Belki bilir diye sormuştum dağ'a,
"İnsanın dünyada ne amacı var?"
Tanıklık etmişsin sen birçok çağ'a
Anlatsana; "Nedir bu bilinmez esrar?"
Küçücük, bir yavru saka kuşuydum,
Kediler insafsız çatınca bildim.
Bulutlara çıkmak zor diye duydum,
Bir yel beni yere atınca bildim.
Memleket diyor ki dengeyi şaştık
Bozuldu şiraze, yönü unuttuk.
Zamanla normalin dışına taştık
Toplumsal olarak bunu unuttuk.
Memleketi dinliyorum, gözlerim kapalı.
Önce yarınlardan soğuk bir rüzgar esiyor;
Yavaş, yavaş işliyor,
vatandaşın iliklerine.
Yapışmışız devlet ananın muhafazakâr göğsüne
Yıllardır emiyoruz da gıkı çıkmıyor
Yüreğinde zaruri bir şefkat
Samatya'da meşhur bir Eşref vardı,
Baştan sona namdı o Deli Eşref.
Adı gibi şeref için yaşardı,
Garibana damdı o Deli Eşref.
Adına vatandaş diyenler bilir
Yıllara dayanır yaşı Rıza'nın.
Bu acı kaftanı giyenler bilir
Yerinde ağırdır taşı Rıza'nın.
Şiir bilinmezlik ceketini giydiğinden beri
Şarkılara yakışmıyor sesim
Okunmayı bekleyen kitaplar
Masamın üstüne çöreklenmiş yıldız kümeleri
Koparmaya kıyamıyorum, cahilliğim bu yüzden.