"Bir kereden bir şey olmaz" dedikleri gün anlamalıydık bitmeyeceğini… Ardı arkası kesilmedi.

"Küçüğün rızası var." Dediler.

"İslam'da bunun yeri var." dediler. Hatta o iğrençliğin adını da bir meyveden türettiler, nasıl bir benzetmeyse! O gün bugündür, bademden nefret ettim, sanki sorumlusu allahın bademiymiş gibi…

Peki, çocuk istismarı sadece cinsel taciz midir?

Çocukları kışın soğuğunda, yazın sıcağında dilendirmek, öyle ya da böyle çalıştırmak çocuk istismarı değil mi?

Ellerine iki tane kağıt mendil tutuşturup, kırmızı ışıklarda arabalarımızın camlarını silen çocukları gördüğümüzde biz camlarımızı, kapılarımızı kapatıp onları görmezden gelirken; o çocuklar arabalarımızdaki şanslı çocuklar için ne düşünüyor acaba? O çocuklar büyüdüklerinde birilerine hesap soracak mı, yoksa "Fakirlik, dilencilik kaderdir. Allah fakirleri imtihan ediyor" mu diyecek? İkisi de mümkün. Birincisi hem kendisi, hem toplum için; ikincisi kendisi için çok kötü.

Ya çocuk işçiler? Ne şekilde olursa olsun çocuklar üzerinden para kazanmak çocuk istismarı değil midir?

Daha düne kadar, Ortaçağ'da falan değil; 1970'li yılların sonuna kadar, hem de isviçre'de kimsesiz ya da yetim çocukların satın alınıp çiftliklerde çalıştırıldığını öğrendiğimde dehşete düşmüştüm.

Hala öyle mi bilmiyorum ama İran'da bazı özel halıların dokumasında çocuk işçiler kullanılıyormuş. santimetrekareye o minik parmaklar daha çok ilmik atabildiği için, halının değeri bilmem kaç kat artıyormuş.

Ayağınızın altına aldığınız bir nesne için o küçücük ellere halı dokutmak! Benim aklım almıyor. Hayır yani artık bir makinenin de yapabildiği bir şey neden bir çocuğa yaptırılır ki? Benim bunu anlamam mümkün değil.

Şu an hepimizin ellerimizden düşürmediğimiz akıllı telefonların yapımında kullanılan koltan madeni çıkarılırken Kongo' da en çok çocuk işçiler çalıştırılıyormuş. Bundan iyi çocuk istismarı mı olur?

Bunu öğrendikten sonra mecbur kalmadıkça cep telefonumu değiştirmedim. Hiç değilse sözüm kendime geçsin, diyerek.

Çocuklar arasında düzenlenen yarışmalar mesela...Çocuk istismarı değil midir?

Bir zamanlar, çok da eski değil 2000'li yılların başlarında çocukların yarışıp büyüklerin büyük paralar kazandıkları yarışmalar çocuk istismarı değil miydi?

Kendini ünlü sana o çocuklara, ne oldu hiç merak ettik mi?

Bir ses yarışmasında adı geçen bir çocuk için şöyle bir yazı görmüştüm:

"........ 'nın şimdiki haline çok şaşıracak, şok olacaksınız!" Merak ettim baktım, halinde hiçbir fevkaladelik yok; çocuk büyümüş sadece, o kadar...Ben bakarken araya kaç reklam girdi. Hala onun üzerinden para kazanıyorlar.

Peki ya 10 yaşındaki çocuğun eline mikrofon verip, milyonları temsil eden bir siyasi büyüğümüze hakaret ettirip, başka bir siyasi büyüğe yaranmaya çalışmak çocuk istismarı değil mi? Hangi ahlaki değere, hangi kitaba sığar? O hakaret ettirdiğiniz şahsı küçültmedi ki… Tam tersi, bu durum karşısında gösterdiği olgunlukla bir kez daha farkını fark ettirdi. O çocuğun yarın büyüyüp o günü hatırladığında ne hissedeceğini, nasıl davranacağını nereden biliyorsunuz? Belki sizden hesap soracak, ki bu çok onurlu bir davranış olur; belki de ipleri başkalarının elinde olan bir kuklaya zemin hazırladınız.

Diyelim ki çocuklar üzerinden para veya başka şeyler kazananlarda vicdan yok. Vicdan, para veya başka çıkarlar karşılığında satılabiliyor; bunu çeşitli vesilelerle görüyoruz. Ya o çocukların ailelerine ne demeli!.. Bunu da anlamam mümkün değil.

Hepimiz öyle ya da böyle bu değirmene su taşıyoruz farkında olmadan. Ama satın alarak ama seyrederek… En kötüsü sessiz kalarak...

Einstein diyor ki:

"Dünya kötülük yapanların yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."

Dünyanın bütün çiçeklerinin soldurulmasına izin vermeyelim.