By Dogan Ay on Perşembe, 02 Mayıs 2019
Category: Siyaset

YARINA DAİR veya YAŞASIN TÜRKÇÜLÜK DİYEBİLMEK İÇİN

Ağır ağır Türkiye'de siyaset kartları yeniden karılmaya çalışılıyor.

Merkezin yeniden yapılanması başta olmak üzere yeniden sayılacak yapılanma için uğraş veriliyor. Özellikle merkez sağ ve merkez solun kucaklaşması gibi ortaya sürülecek bu yapılaşma ufak ufak siyasal islam hareketini de yeni mecraya çekmeye çabalayacak anlaşılan. İngiltere merkezli oluşumun hazırlığı iyice hızlandı. Siyasetteki bu uğraş aynı zamanda bir takım ekonomik yapıları da dizayn edecektir. Kim bilir belki son günlerde Irak'ın kuzeyinde sözde devletcik ile yapılan görüşmelerin altında yatan gerçek de budur. Yine ülkemizde ikamet ettirilen suriyelilerin ısrarla bu topraklarda tutulup sınırsız imkanlar sunulmasında da bu yapıların etkisi olduğu düşünülebilir.

Çünkü yarın ortaya çıkacak koltuk savaşları öyle basit şekilde sandıkta oy verdik bitti demekle bitmeyecektir inanın.

Peki bu ortamda Türk milliyetçileri ne yapacak? Işin aslına bakarsanız güçlü bir alt yapısı bulunan bu grup üzerindeki ölü toprağını atabilirse bütün bu oyunları bozabilecek güce sahiptir.

"O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler" bizim durumumuzu ne güzel ifade ediyor bir tek dize…

Aslında bir de hikayesi var okursanız buyurun:
"Balıklar deryada sakin,usulet ve sükunetle yüzerken içlerinden birinin sorması ile şaşırıp
kalmışlar.Su nedir? Soru oldukça basittir.Ama yıllar yılı içinde sürekli yüzüp yüzgeç attıkları suyun hakikatini hiç biri bilemez.Bunun üzere araya araya balıkların pirini bulur ve ona sorarlar;
Ey pirim,üstadımız,bu su nedir,nicedir? diye sorunca balıkların piri hiç düşünmeden
"Ben sudan başka bir şey görmüyorum ki onu size anlatayım"diye muammalı, esrarengiz bir cevap vermiş."

Gerçekten bu dava nedir? Birbirinin kuyusunu kazan birbirine söven ihtiras kurbanı tiplerin oluşturduğu bir sürü mü? Yoksa idealleri hedefleri olan muhteşem bir kitle mi?

Birbirlerini göremezler, görseler de ulaşamazlar.Bu yüzdenden uzak,habersiz kopuk yaşarlar. Bu kopukluk yüce Türk milletinin istikbalini etkiliyor biliyor musunuz?

Gücünüzü görün. Sufli tartışmaları kişisel beklentileri bırakın bir kenara. Madem ki TURAN diye bir kavga için yola çıktınız bu davanın hakkını verin.

3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜ diyerek hamaset yapmayın hakkını verin.

Yoksa TANRI TÜRK'Ü KORUSUN diyerek sadece slogan atarsınız. Unutmayın yarın torunlarımıza bırakacağımız bir vatan bir bayrak olmazsa SUÇLU BİZİZ.

TÜRKÇÜLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN…

DOĞAN AY 

Related Posts

Leave Comments