By Haki Korkmaz on Cuma, 13 Ekim 2023
Category: Siyaset

KAN GÖLÜNE KAN TAŞIMAK

İnsan için en tatlı ve en kıymetli şey candır.
Her canlı doğar, büyür ve nihayetinde ölür. Ölüm olayının vuku bulma nedenleri farklıdır. Bu faktörlerin en acı olanı savaşta ölenler. Bu ölenlerin içinde en acı olanı çocuklar, yaşlılar, kadınlar ve savunmasız olan hastalar.
En çok insanın canını acıtanlarda bunlardır.

Savaşların hiç bitmediği ve kıyamete kadar devam edecek gibi görünen orta doğu coğrafyası....
Ben kendimi bildim bileli bu coğrafyada hiç huzur olmadı. Çocuklar hep savaş tamtamları ile büyüdü. Savaş çığlıkları ile büyüyen genç kuşakların ne kadar sağlıklı olabileceğini siz düşünün artık.

Tahmin edeceğiniz gibi bugünleri başlayan bir İsrail Filistin savaşı. 1945 ten beri süre gelen bir gerginlik ve hatta bu gerginliğin zaman zaman savaşa dönüştüğüne ama hep sonuçsuz kaldığına şahit olduk.

İsrail Ortadoğu'nun tartışmasız en güçlü devleti. 83 yıllık bir devlet ve bütün dünyaya kafa tutan bir süper güç. İsrail'i bu denli güçlü ve acımasız kılan en büyük faktör, dünyanın her tarafına dağılmış olan Yahudilerin bulundukları ülkelerde yönetimlerde söz sahibi olmaları.

Esasında asıl anlatmak istediğim konu, Türk Milleti'ni bu savaşın ne kadar yakından ilgilendirdiği.

Her zaman olduğu gibi toplum olarak karpuz gibi ortadan bölündük.
Birbirimizi Yahudilikle suçlayacak kadar ileri gidenlerimiz bile oldu.
Beni en fazla korkutan gene dini duygular istismar edilerek, insanlarımız yanlış bilgilerle, yanlış yönlere kanalize edilmeleri.
Nisbeten başarılı olunuyor gibi.

Savaşın belli kuralları var.
Yaşlılara, hastalara, çocuklara, kadınlara; kısacası savunmasız sivillere dokunmayacaksın. Aksi haldeki bir durumda insanlık suçu işlemiş olursunuz.

Peki bugünki bu savaş nasıl başladı?
Gazze şeridinde İsrail sınırları içinde, festival düzenleyen bir gençlik gurubuna, Hamaslı militanların yapmış olduğu bir baskın sonucu, yüzlerce savunmasız sivillerin öldürülmesi sonucu İsrail için haklı bir gerekçe oluştu.
Sonrası malum; İsrail hiç ömrünce yakalayamadım bir fırsatı yakalamış oldu. Sivil, hasta, yaşlı, çocuk demeden herkesi öldürerek tam bir temizlik hareketine başladı.

Suçlu kim, ya da kimlerden evvel, ben bir Türk olarak bu savaş beni ne kadar yakından ilgilendiriyor ona bakarım.
Siz bakmayın bizdeki badem bıyıklı trollerin ve Halil Konakçı gibi Türk olmayanların kopardıkları çığlıklara. Benim o bölgedeki tek derdim Mescid-i Aksa'dır.
Benim başka bir derdim yok.
Yok efendim din kardeşim, yok efendim bilmem ne..

Gelin isterseniz bizim bu din kardeşlerimizin bizi ne kadar sevdiklerine ve bizi uluslararası kamuoyunda ne kadar bizim yanımızda olduklarına bakalım.

.........

Dediğim gibi benim gibi, benim Filistin diye bir derdim yok. Ölen masumlara acırım, üzülürüm, kahrolurum ama Filistin davasını savunanlar ben yanımda sınıfta kalmıştır. Tek kaygım, tek derdim Mescid-i Aksa'dır. Mescid-i Aksa biz Müslüman Türkler için, Kabe kadar değerli, Kabe kadar kıymetlidir. Çünkü bizim ilk kıblemizdir. Nasıl ki Kabe'nin gayri müslimlerin çizmeleri ile kirletilmesine gönlüm razı değilse; Mescid-i Aksa'nın da böyle bir zulüme maruz kalmasına gönlüm razı olmaz.

Aksi Bir durumda benim bunlara ne güvenim var, nede muhabbetim var.

Bundan dolayıdırki sosyal medyada feryadı figan koparan badem bıyıklıların aklı ve duyguları ile değil, bir Türk olarak, milletimin arzu ve çıkarları doğrultusunda hareket etmemiz gerek.

Bunun içindir ki aklı selim düşünerek ve söylemlerimizi o şekilde geliştirmemiz gerek.

Çevremizdeki ateş biraz daha fazla harlanarak bölgeyi daha fazla ısıtmaya başladı.

Umarım bizim ütopya sevdalısı idareciler daha dikkatli konuşur ve dış politikamızı cemaatlerin arzu ve isteklerine göre değil; Türkiye'nin menfaatlerini kollayacak biçimde şekillenir.

Allah ülkemizin ve Türk milletinin yardımcısı olsun.

Haki Korkmaz

11 10 2023

Related Posts

Leave Comments