By Nejat Kurtuluş on Salı, 14 Kasım 2017
Category: Siyaset

EĞİTİMDE ANLAYIŞ FARKI

Elon Musk Cumhurbaşkanının davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı tarafından ağırlandı ve çeşitli temaslarda bulundu. Anıtkabir'i ziyaret etti, sosyal paylaşımlarda bulundu, Atatürk'ün daha önce bilmediğimiz özellikleri ve sözlerini de bizlere hatırlatıverdi. 1 milyonu aşkın beğeni aldı. Hatta Tesla'sını soran kürk donlu Madonna'ya küfür eden paylaşımcıyı beğenerek Madonna'ya bile haddini bildirmekten kaçınmadı.

1971 yılında Güney Afrika'da doğup, 12 yaşında Commodore bilgisayara oyun kodu yazmaya başladı. 18 yaşında Kanada'ya yerleşti. 1997 yılından itibaren Amerika macerası başladı. Eğitimini burada tamamladı. Doktorasını yaparken teknoloji ve uzay konusundaki ilgisi nedeniyle okulunu yarım bıraktı. Bundan sonraki dur durak bilmeyen girişimlerini gerçekleştirmeye koyuldu.

Cumhurbaşkanı da Türkiye'nin teknolojik yatırımları ile ilgili bilgi almak ve çeşitli anlaşmalar yapmak için bu fütürist adamı ülkemize davet etti ve hepimizde derin bir heyecan uyandırdı.

Yıl 1924, dönemin Maarif Vekili İsmail Safa Özler, Atatürk'ün bilgisi dâhilinde dünyaca ünlü Amerikalı eğitim kuramcısı ve filozofu John Dewey'i Türkiye'ye davet etti, ziyaret Hüseyin Vasfi Çınar'ın Maarif Vekilliği zamanında gerçekleşti. John Dewey İstanbul, Ankara ve Bursa gibi illerde yaptığı incelemelerden ve Atatürk'le yaptığı görüşmelerden sonra bir rapor yayınladı. Bilahare bir rapor da Amerika'ya döndükten sonra yayınladı. O zamanki Türkiye şartlarında hazırlanan rapordan sonra önemli atılımlar gerçekleşti. Okullardaki demokrasi eğitimleri, okullarda görev yapacak öğretmelerin köy şartlarına göre yetiştirilmesi, ileriki yıllarda kurulacak olan Köy Enstitüleri, kütüphaneler, programdaki yaklaşımlar John Dewey'in raporundan sonra arzu edilen seviyeye ulaşılması için kocaman bir adım olmuştu. Şu anda bizden bir hayli uzaklaşan fırsat eşitliği o zamanda büyük ölçüde sağlanmış oldu. Şu andaki varlık nedenimizi ve payelerimizi Atatürk zamanında, eğitimdeki bu atılımlara borçlu olduğumuzu bu ülkede yaşayan herkes bilir.

93 yıl önceki John Dewey'in yaptığı o eğitim ziyaretinden sonra, 93 yıl sonraki Elon Musk ziyareti arasında garip bir ironi canlandırıyor beynimizde. Eğer o yıllardaki eğitimdeki yaklaşımı ileri seviyeye taşıyabilseydik, Musk gibi dehaları biz de yetiştirebiliriz diye bir refleks oluşturmalıyız toplumda.

Elon Musk'la aynı yaştayız. İmam Hatip yıllarımda ortaokul kısmında aynı sınıfta olduğumuz, hikâyesi Musk'a benzeyen bir arkadaşım vardı, adı Abdülkadir. Farklı bir arkadaşımızdı. Ortaokuldan sonra normal liseye devam etti. 80'li yıllarda bilgisayara karşı yoğun bir ilgisi vardı. Gelişmiş hesap makinesine benzer bir el bilgisayarı olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Evlerinde de Commodore mu IBM mi, markasını hatırlayamadığım bir bilgisayarı da vardı. Program yapmasını da çözmüştü. Hatta bir program yazıp TÜBİTAK'a göndermiş ve bir sayısında yayınlanmıştı. O dergiyi hala saklarım. Bilgisayar bilgime çoğu insandan erken yaşta başlamamı da ona borçluyumdur. Kendisi şu an satranç ile ilgili yazılım geliştirme işi ile uğraşıyor. Satranç Federasyonu için aday olmuştu ama seçildi mi seçilmedi mi bilmiyorum.

Elon Musk'ın bağlı bulunduğu eğitim sisteminin daha nice Musklar çıkaracağından kuşkumuz yok, ancak şu andaki geldiğimiz noktada bizim eğitim sistemimizin daha nice Abdülkadirler çıkaracağından emin değilim.

Musk, keşke Atatürk'ün şu sözünü de paylaşsa da, Sayın Cumhurbaşkanını ve bizi bir daha heyecanlandırsa: "Eğitim işlerinde behemehâl (her durumda) muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu surette olur."

Related Posts

Leave Comments