By Dogan Ay on Çarşamba, 27 Mart 2019
Category: Siyaset

DÖRT GÜN DAHA ÜLKÜCÜ HAREKET

Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış: "Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!" 

Böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor. 
Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamalarını sağlayabileceklerine karar vermiş.
İlk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş ve

"Sayın yolcularımız, üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar'ın araştırma laboratuvarları ile kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!". demiş.

Bunun üzerine bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar. 

Hostes bu sefer İngilizlere yönelmiş.
"Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz. Hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!".

Tüm İngilizler hevesle atlamışlar. 

Sıra Fransızlara gelmiş. 

"Bayanlar baylar, afedersiniz rahatsız ediyorum. Rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim" demiş.
Fransızlar "tabii, mersi!" diyerek sırayla atlamışlar. 

Hostes, sıra Almanlara geldiğinde "Atlayın aşağı çabuk!" diye bağırmış. Alman kafile "Heil!" diyerek atlamış. 

Sonunda sıra Türklere gelmiş. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş: 

"Siz var ya… Buradan hayatta atlayamazsınız." 

Haliyle ülkücüler de bu asil milletin öz be öz evlatları olduklarına göre mehter duyunca dayanamaz.
Dünyanın düzenine kafa tutar bu ülkücüler.
Bugüne kadar hep böyle oldu. Hele bir de üç beş afilli slogan attın mı tamam. Üstüne bir de beka uydur. Ölümüne... 

Türk milliyetçileri olarak ne çabuk geçmişi unutup günü kurtarma derdine düşüyoruz hiç düşündük mü?
İki üç slogan bir Kürşad bir Alparslan yanına bir de vatan millet bayrak ekle dokunmayın gerisine. Yeter ki kürsüden haykırsın birileri. Yeter ki bozkurt yapsın eliyle… 

Aslında yüreği güzel bizim kuşağın.
Temizdir kalpleri. Delidirler…
Ölüme kafa tutarlar gerekirse dedik boş değil bu söz.
Dün gösterdiler ölüme nasıl kafa tutulur. 

Bizimkilerin en büyük yanlışı nedir derseniz?
Sadece çabuk gaza gelirler
Inanırlar sorgulamadan.
Bizim ülküdaşlarımız budur işte.
Pırıl pırıl Anadolu insanıdır büyük bölümü.
Öyle alavere dalavere bilmezler.
Siyasetin kirli oyunlarından anlamazlar.
Siyaseten ayak oyunu bilmedikleri için sürekli dışarıdan seyrederler olayları. 

Ha arada bizimkilerden de çıkar ayak oyunu ustaları.
Onların da hakkını yemeyelim.
Yalnız bunlar bizim ülkücüleri suya götürüp susuz getirirler... 

Bir dakika düşünün hiç ummadığınız biri BOZKURT işareti yapıyor.
Ne yapar bizim ülkücüler?
Ülkücülük adına başlarlar mı onları da yola getirdik demeye…
Derler mi? Derler.. 

İşte bu ayak oyunlarını önceden hissetmek ülkücülük bilincini devremeye koymak gerekli. 

"En büyük dava adamı, yüreğine acılar yerleştiği halde ,davaya olan inancını kaybetmeden, çıktığı yolu terk etmeyendir.. Ölümlü bedenlerde ölümsüz bir davadır bizimkisi." diyebilenler belki bu ayak oyunlarından kurtulabilir. 

Pazara dört var.
Ülkücüler üzerinde hesaplar da dört gün daha yapılır.
Ondan sonra herkes kendi yoluna.
Bu işler hep böyle oldu bundan sonra da değişmeyecektir. 

Adana Mersin algısı da bunun için yapılıyor. 
İşimiz bitene kadar deniliyor ona göre..


Doğan Ay

Related Posts

Leave Comments