By Mehmet Soral on Cumartesi, 16 Eylül 2017
Category: Siyaset

​DEMOKRASİ MEMOKRASİ ZARTROKRASİ, ZURTROKRASİ

Efendim neymiş; "Millet seçiyor ya, size ne". Millet senin belirlediğin şartlar dahilinde düşünmek ve karar vermek durumunda bırakılıyorsa; elbette netice de senin istediğin şekilde çıkacaktır. Yahu sandıklarda görev yapan devlet memurları hükumete muhalif bir grubun resim karesinde, hükumet tehdidinden çekinerek yer almak istemiyorlarsa; bu hal demokrasi adına sözün bittiği anlamına gelmez mi.

Bir grup Türk milliyetçi bayramlaşma nedeniyle beraberdik. Günün hatırasına toplu resim çektirelim dedik. Devlet memuru arkadaşımız hemen "Ben çekeyim" diyerek toplu karenin içine girmek istemediğini ima etti. Hep beraber toplu halde "Ha, anlaşıldı! " diyerek kendisine hak verdik. 

Dolayısıyla bilmem "Kimin" kıçında kıl olanların ne düşündüklerinden ziyade; üniversite mezunu, devlette önemli bir görevi ifa eden devlet memurunun ne düşündüğü çok daha önemlidir.

Böyle bir psikolojinin yaygın olduğu ortamda, demokrasi ve onun adına yapılan her türlü icraat sahici değil, aldatıcıdır; aynen 16 Nisan referandumunda olduğu gibi seçim sürerken gün ortasında kural değiştirilip, istenen sonucun elde edilmesinde olduğu gibi. Veya, bir muhalefet partisinin kendi içindeki değişim talebi muvaffak olursa "Başımıza bela olurlar" düşüncesiyle, devletin tüm imkanlarını kullanarak söz konusu partiyi devlet ve hükumet imkanları ile dizayn etme, değişime mani olma çabaları vs.

Demokrasinin nefes aldığı tüm delikler tıkanırsa; Oğlu kızı; gelini damadı; torunu akrabası devlet memuru olanlar ve tabii ki tüm devlet memurlarının kendilerini en rahat hissettikleri mekanlar "Ak Parti Devleti"ne bağlı mekanlar, birimler ve sivil toplum örgütleri ise, demokrasinin neyinden bahsedebiliriz ki. Ya devlete vergi ödeyen iş adamları, sermaye sahipleri bu psikolojik ortamda hangi şikayeti dile getirip, neyi talep edebilirler ki.

Efendim neymiş; "Millet seçiyor ya, size ne". Millet senin belirlediğin şartlar dahilinde düşünmek ve karar vermek durumunda bırakılıyorsa; elbette netice de senin istediğin şekilde çıkacaktır. Yahu sandıklarda görev yapan devlet memurları hükumete muhalif bir grubun resim karesinde, hükumet tehdidinden çekinerek yer almak istemiyorlarsa; bu hal demokrasi adına sözün bittiği anlamına gelmez mi.


MHP de 2/3 delegenin noter tasdikli imzaları ile olağanüstü kongre gerçekleşmiş olsaydı ve yüzde yüze yakın ihtimalle parti yönetimi değişe bilseydi; AKP Kasım seçimlerinde azınlığa düşmeyecek miydi. Dolayısıyla yönetimi değişmiş yeni MHP referanduma gidilmesini istemeyecek ve parlamenter sistem de değişmeyecekti.

Vallahi sizleri bilemem ama ''Türkiye de demokrasi'' denenince; memokrasi, zartrokrasi, zurtrokrasi gibi şeyler geliyor aklıma.


Mehmet Soral

Related Posts

Leave Comments