By Barış Atagün on Pazartesi, 05 Nisan 2021
Category: Siyaset

Darbe Mağduriyeti Yaratarak Halkın Gerçeklerinden Kaçamazsınız

Her yıl en az 2-3 kez darbe mağduru olan yine darbe mağduru olacak bir malzeme buldu. Bu kez AKP yi 104 emekli amiral devirecekmiş.

65 yaş üstü olduğu için sokağa bile çıkamayan emekli amirallerin darbe yapabileceği olasılığına inananlara mı gülsem? Yoksa Ankara'da deniz olmadığı halde darbeyi amirallerin yapacağına inananlara mı gülsem?

Nereden bakarsan bak tutarsızlık, saçmalık ve komedi.

Çünkü ülkede her şey kötüye gidiyor. Ekonomi kötü, insanlar aç, pandemi yönetimi berbat, vakalar her gün artıyor, esnaf dükkanını kapatıyor.

Ülkede her şey kötüye giderken gündemi değiştirecek bir malzeme gerekiyordu. En kullanışlı malzeme darbe senaryosu

Eskiden sıkıştıkları zaman ''Başörtüsü bacılarımızı Üniversitelere almadılar'' ve ''Cehape camileri ahır yaptı'' diyerek İsmet İnönü'yü istifaya davet ediyorlardı.

Artık bu propaganda kendi kitlelerinde bile heyecan yaratmadığı için şimdi darbe malzemesini kullanılıyorlar.

Hazır 5 sene önce de darbe girişimi olmuş zaten. Yani elde bir örnek de var. Bu yüzden ''Bize darbe yapacaklar'' propagandası birkaç yıl daha kendi kitlelerini tutmaya yeter.

Şimdi gelelim şu 104 Amiralin sözde darbe bildirisine. Ne yazmış bu Amiraller?

Geçen hafta TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İstanbul sözleşmesinin feshi sonrası ''Cumhurbaşkanı, Montrö'den de diğer uluslararası anlaşmalardan da çekilebilir'' dedi.

Montrö sözleşmesi Boğazlarımızla ilgili bir sözleşme olduğu için doğal olarak bu konuda en yetkili ve bilgi sahibi olan 104 emekli Amiral TBMM Başkanını kınayarak Montrö sözleşmesine bağlılıklarını ifade ettiler.

AKP ye ve yandaş medyaya göre bu bir darbe muhtırasıymış

Birincisi 104 Amiralin bildirisi askeri bir bildiri değil sivil bir bildiridir. Çünkü bildiriyi yayınlayan Amiraller şu an emeklidir. Emekli oldukları için de yayınladıkları bildirinin resmi bir niteliği yoktur. Bu bildiri 104 emekli vatandaşımızın düşüncelerini ifade ettiği bir metindir.

İkincisi Anayasamızın 26. Maddesine göre her Türk vatandaşı bireysel ya da toplu olarak düşüncelerini açıklayabilir.

Mesela yarın 104 emekli öğretmen bir bildiri yayınlayıp eğitimdeki kaliteyi kınayabilir ve eğitim sistemi böyle devam ederse gelecekte çok kötü günler yaşayacağımızı söyleyebilir.

Başka bir örnek olarak yarın 104 Jeoloji mühendisi ortak bir bildiri yayınlayıp Kanal İstanbul'a karşı çıkabilir. Karşı çıktılar da zaten.

O zaman sormak lazım. Öğretmene, Jeoloji mühendisine tanınan hak emekli Amirallere neden tanınmıyor?

Hayatlarının 50 yılından fazlasını orduya hizmet ederek geçirmiş insanların bu ülkede en az Ayasofya imamı kadar söz hakkı vardır.

İktidar aleyhinde konuşan her emekli askere darbeci etiketini yapıştırmak sadece ülkeye zarar verir.

Aslında mesele 104 Amiralin bildiri yayınlaması değil… Mesele 104 Amiralin AKP aleyhinde bildiri yayınlaması.

Bu 104 Amiral CHP aleyhinde bir bildiri yazıp ''HDP ile kol kola giren CHP yi kınıyoruz'' dese bugün ne konuşuyor olurduk?

Yandaş medyanın atacağı başlık şu olurdu: ''Kahraman Amirallerimizden CHP ye tokat''

Yandaş TV kanalları CHP aleyhinde bildiri yayınlayan Amirallerin isimlerini tek tek sayardı.

CHP bu bildiriye karşı çıktığında ise ''Kahraman Amirallerimizi yedirmeyiz'' diyerek muhalefet linç edilirdi.

Anlayacağınız klasik AKP tarzı siyaset. İlkesel değil işine nasıl gelirse öyle davranıyor.

Artık millet bu algı operasyonlarına inanmıyor. Millet iktidarın gideceğini görüyor, değişimi hissediyor.

AKP istediği kadar darbe konusunu gündeme getirsin. Değişen bir şey olmayacak.

Birkaç gün gündemi oyalar ama sonra konu yine Doların yükselmesi, pandemi ve işsizlik olur.

Gerçeklerden kaçamazsınız. Ne kadar kaçmak isteseniz de gerçekler suratınıza çarpar.

Son olarak 104 Amiralin bildirisiyle bu ülkede kimlerin söz hakkı olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

Amiral emekli olsa da konuşmasın, siyaset yapmasın

Akademisyen Üniversitede işine baksın, siyasete karışmasın

Sanatçı şarkısına, filmine baksın siyaset yapmasın.

Üniversite öğrencileri dersine baksın, siyaset konuşmasın

Kim siyaset konuşsun?

Ayasofya imamı siyaset konuşsun.

Türkçeyi bile düzgün konuşamayan ilkokul mezunları konuşsun.

Metin Özkan, Cem Küçük, Rasim Ozan Kütahyalı konuşsun

Türkiye nasıl bir ülkedir diye soranlara şöyle cevap verin.

Eğitimli, kaliteli insanların ağzını açamadığı, cahillerin, yobazların ise çenesinin kapanmadığı ülke Türkiye'dir.

BARIŞ ATAGÜN

Related Posts

Leave Comments