By Okan Kilit on Çarşamba, 12 Ekim 2016
Category: Siyaset

GÖREVİNİN BAŞINDA!

Belli ki bu hafta ki Salı konuşmasını uzun uzun düşünmüş.

Bence bu konuşmayı hazırlarken, kendi kendisine şöyle seslenmiştir

"Bu Salı bunlara küfür etmeyeyim. Küfür etmek yerine öyle bir konuşma yapayım ki hepsi küfür yemekten beter olsun, yerinden zıplasın."

Tebrik etmek gerek. Hepimizi çıldırtmayı başardı!

Bilgemizin salı konuşmasını dinlerken, birden ayağa kalkarak, şizofren gibi televizyona soru soran arkadaşım var!

En mutlu gününde, gelin arabasının arkasına "Aşkımız Bahçeli'nin Koltuk Sevdası Gibi Olsun Hiç Bitmesin" yazdıran kardeşim var!

Her yerden yasaklanmış bana "Reis partililer ne düşünüyor" diye soran var!

Yahu elini öpüp selam verdiğimiz dedeler "Oğlum inşallah Bahçeli giderde sizde bir gün yüzü görürsünüz" diye dua ediyor bize.

Yıllardır söylüyoruz  "Bu adamın görevi bizi bitirmek!"

Başka bir işi, meşgalesi, görevi yok bunun.

Allah var görevini layıkıyla yerine getiriyor!

Sinirlerinizi zıplatmak için değil, analiz için hatırlatıyorum. Kimse bilgisayar ekranıyla konuşmasın.

Tekrarlayalım, ne demişti Bilge Lider!

"AKP başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse karşımıza iki seçenek çıkacaktır. AKP bir anayasa hazırlığı varsa, mutabık kalınan diğer maddelerle birlikte TBMM'ye getirmelidir. Vekiller vicdanlarıyla oy kullanacaklardır. Bu anayasa değişiklik teklifi ya 367'yi aşarak kanunlaşacak, ya da 330'un üzerinde kalarak referanduma sunulacaktır."

Ben konuşmada "Vicdanlarıyla oy kullanacaklardır." cümlesine takıldım.

Benim bildiğim bizde vicdanıyla hareket eden, ya partiden atılır, ya da meclisten silahla kovalanır!

Bizde ne zamandan beri "Vicdan özgürlüğü" var?

Mevzu senin kararların olunca "Vicdan özgürlüğü" yok!

Kurultay denince "Vicdan özgürlüğü" yok!

Seçtiğin adamlar masaya yatırılsın dendi mi "Vicdan özgürlüğü" yok!

Ama konu Tayip'in istekleri ise YAŞASIN VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ!

Konuşmanın devamı ise daha felaket.

Referandumda millet "Başkanlık" derse doğal olarak söyleyecek sözü kalmayacakmış.

Beyefendi!

Milliyetçilik bazen, millet için milletin karşısında durmaktır.

Demek ki sen, Millet "İran rejimini getirelim" dese "Tamam gelsin" diyeceksin.

Bu mu Milliyetçilik?

Atatürk Cumhuriyeti rejim olarak belirlerken millete mi sordu?

Eğer Atatürk'te senin gibi milletin kararına bakalım deseydi, şimdi "Padişahım çok yaşa" diye bağırıyor olacaktın.

Siz birde Demokrasi Mitingi yaptınız. Yahu siz kim demokrasi kim?

Demokrasi, çok olanın çığırtkanlık yapması için değiiiil, az olanın hakkının korunması için var!

Başkanlık sonrası Tayyip'in tamamen diktatörlüğünü kurmayacağının garantisi var mı?

Referandum da "Hayır" oyu kullanacaklara, bu garantiyi verebiliyor musun?

Şimdi bu şartlarda sandığa gitmek demokratik bir tavır mı?

Senin "Demokrasi" üzerine bilgin bu kadar mı?

Şu an birilerinin sesini duyar gibiyim.

- Bu nasıl yazı!
- Lidere sadakaaat!
- Lidere saygııı!

Şimdiden cevap vereyim hepinize

- Kusura bakmayın kardeşim bende saygı bu kadar.

Ben düzene karşı olduğum için Ülkücü oldum. Düzene hiç saygım olmadı ki, düzenin bir numaralı adamına saygım olsun.

Ama yine de üzüntüm en çok sizin adınıza

Allah muhafaza o Başkanlık sistemi gelirse gün ve gün siz benden daha çok yaralanırsınız.

Çocuklar sorar kardeşim, çocuklar büyüyecek soracak

Çocuklarınız size "Baba vatan elden giderken sen neden susuyordun" diye sorduğunda, yine "Lidere sadakat şerefimizdir" diyebilecek misiniz?

İnşallah o konuma düşmezsiniz.

Çünkü son pişmanlık fayda vermez.

Okan KİLİT

Related Posts

Leave Comments