By Sevginaz Hamevioğlu on Pazartesi, 25 Aralık 2017
Category: Siyaset

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER OYLAMASI İNGİLTERE - TÜRKİYE - RUSYA İTTİFAKININ SONUCU

İsrail, 1980 yılında Kudüs'ün tamamını kendi başkenti ilan etti. Ancak bugüne kadar bu kararı tanıyan devlet olmadı. Trump'ın kararı bir ilk olacaktı. ABD üye ülkeleri yapacağı yardımı kesmekle tehdit etmesine rağmen Birleşmiş Milletlerdeki Kudüs oylamasında istediği sonucu alamadı. ABD açısından alınan sonuç gerçekten büyük hezimet. Oylamadaki açık ara yenilgiyi; ABD' nin dünyayı kana bulamasının ve Trump' ın kabadayılıklarının sonucudur şeklinde değerlendirebiliriz.

Peki kazanan taraflar kim? Kazananları bulmak için sonucun kimlere yaradığına bakmamız gerekiyor. Küresel bağlamda gelişen uluslararası ittifaklara bakarak sonucun kimlerin yaradığını doğru bir şekilde tespit edebiliriz.

İngiltere Başbakanı May, ABD' nin yeni başkanı Trump'ı ziyaret eden ilk hükümet lideriydi. Ziyaretinde Trump' a " Ele ele vererek modern dünyada yeniden birlikte liderlik etme şansımız var. AB'nin ötesinde de kendimize bir gelecek oluşturabiliriz" dedi ve Putin'le olan ilişkilerinde "Birlik ol ancak dikkat et" tavsiyesinde bulundu. 

May' in "modern dünyada yeniden birlikte liderlik ve Putin' e dikkat" mesajları, karşılığını bulamadı olacak ki İngiltere - ABD - İsrail birlikteliği Kudüs oylamasında bozulmuş görünüyor!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ürdün' ün çağrısıyla gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT) zirvesi'nde, Kudüs'ün İsrail ve Filistin arasında ikiye bölünmesi kabul edildi. İngiltere' nin yaklaşık yüz yıllık projesi, Milletler Cemiyetinin 1947'de hayata geçirmek istediği Kudüs'ü ikiye bölme projesi, İTT eliyle hayata geçiriliyor!. Ancak geçen sürede Filistin topraklarının yüzde 41.47' ini kaybetti. Bugünse topraklarının sadece % 15'ini kullanabiliyor... 

İTT üyesi ülkeler ve siyasiler "Doğu Kudüs Filistin'in başkenti" diyerek İsrail'in işgalini resmen tanıdı ve Kudüs'ü aslan payını Siyonist Yahudilere bırakarak karpuz gibi ikiye böldü. İİT kararları BM de kabul edildi.

ABD'nin Birleşmiş Milletler temsilcisi oylama sonrasında ülkelere "Güvenlik Konseyi'nde tanık olduğumuz şey bir hakaret." dedi. Oylama öncesi BM için "yalanlar evi" benzetmesini yapan İsrail lideri Netanyahuda, karar sonrasında " Trump'a ve gerçeğin yanında, İsrail'in yanında oy veren ülkelere teşekkür eder." mesajını yayınladı. 

Kudüs' ün tamamını başkent olarak ilan eden İsrail, İTT eliyle kendisine hediye edilmek istenen Batı Kudüs' le yetinmek istemiyor. İtirazın ve İngiltere'ye olan kızgınlığının sebebi budur. 

ABD tarafından Ortadoğuda İngiltere gibi saf dışı bırakılan Türkiye, Rusya ve İran' la işbirliği yaparak Fırak Kalkanı harekatıyla oyuna tekrar girmişti. Bu yolla bölgenin şekillenmesinde söz sahibi oldu. Kudüs konusunda da İngiltere ile ittifak yaparak alınan kararda etkili oldu. İngiltere bölgede oyuna İTT ve Cumhurbaşkanı Erdoğan marifetiyle girdi. 

İTT kararının Filistin' in lehine olduğunu söylemek maalesef zor. Kudüs Filistin' in başkentidir denebilseydi Kudüs ikiye bölünüp İsrailin işgalleri kabul edilmeseydi, kaybettiği topraklarına yeniden sahip olabilseydi alınan sonuç başarı olarak kabul edilebilirdi. 

Sonuca baktığımızda İsrail her halükarda kazanan taraf. İngiltere dünya siyasetinde etkin olma ve kendi menfaatleri doğrultusundaki yüz yıllık politikalarını hayata geçirme fırsatını yakaladığı için kazanan taraf. Cumhurbaşkanı Erdoğan saf dışı edildiği dünya siyasetinde etkili olma imkanı bulduğu ve Amerikada süren Zarrab davası gündemden düştüğünden kazanan taraf.

Başbakan Yıldırım, Gül, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Akar' ın İngiltere ziyaretlerinin perde arkası ortaya çıktı diyebiliriz. İngiltere - Türkiye - Rusya ittifakı kurulmuş görünüyor. 


Sevgi ve Saygıyla
Sevginaz Hamevioğlu 

Related Posts

Leave Comments