By Selim Uysal on Pazar, 17 Ocak 2021
Category: Siyaset

21. YÜZYILDA TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN SON DURUMU

21. Yüzyıl Türk asrı olacak, 21. Yüzyıl Türk milliyetçiliği asrı olacak derken, bu yüzyılın ilk yirmi yılı pek de öyle olmayabileceğini bize gösterdi.

Belki beni karamsar bulabilirsiniz ancak ben Türk milliyetçiliğinin fikriyatı, kurumları, kültürü ve birlikteliğinin darmadağın edildiği veya sulandırıldığı bir dönemde Türklüğün de o istenen ve beklenen atılımı yapamayacağına inanıyorum. Bu iddiama karşı sunulabilecek bazı olumlu gelişmelerin de sürdürülebilir olmayacağını düşünüyorum.

Kendinizi -artık maalesef birçok fraksiyona, gruba, partiye ayrılmış olan- Türk milliyetçiliğinin neresinde görüyor olursanız olun, ben Türk milliyetçiliğini bir bütün olarak ele alarak konuşuyorum. Yani "ama ben onlar gibi değilim" demek kâr etmiyor. Zira bana göre benim milliyetçiliğim de çok farklı ama bu durum Türk milliyetçiliği denildiğinde ortaya çıkan büyük yapının kötüye gidişini engellemeye yetmiyor.

Peki bu kötüye gidişin öne çıkan unsurları neler? Elbette birçok sebebi ve birçok göstergesi vardır ama ben kendimce daha önemli bulduklarımı, biraz da özetleyerek paylaşayım. Bunu yaparken fraksiyon ayrımı yapmadığımı belirteyim ama tabii ki sayıca ve etki alanı bakımından Ülkücü Hareket ilk sırada olduğu için işaret edilen yer de genelde orası olacaktır.

Kötüye gidiş deyince son yılları kastediyorum sanılabilir ama Türk milliyetçiliğinde geçmişten gelen sorunlar da mevcut aslında. Zor olacak ama maddelendirirsem az ve öz olarak ifade etmiş olacağım.

Geçmişten bugüne;

gibi sorunlar ortaya çıkmış ve çözülmemiştir. (Tabii daha fazlası da sayılabilir)

Günümüzde ya da yakın tarihte ortaya çıkan sorunlara bakacak olursak, yukarıdakiler aynen devam etmekle birlikte şunları sayabiliriz:

Bütün bunlara bakıldığında daha önce de belirttiğim gibi siz her ne kadar "ben öyle değilim" deseniz de, "gerçek Türk milliyetçiliği bu değil" deseniz de, "iyi işler yapanlar da var" diye itiraz etseniz de (ki gerçekten var) Türk milliyetçiliğinin genel gidişatının iyi olmadığı aklı başında herkesin görebileceği bir gerçek.

Türk milliyetçiliğinin aslında öyle olmaması, sizin o parti gibi düşünmemeniz, sizin çıkardığınız derginin öyle olmaması pek bir şey ifade etmiyor. Çünkü bu camiada artık iyiler, ahlaklılar ve aklı çalışanlar azınlıkta kaldı ya da kalmaya başladı. Bir diğer ihtimal de odur ki sayıca az olmasalar da etkinlikleri ve görünürlükleri, bir diğer ifadeyle temsil yetenekleri ciddi oranda azaldı.

Türk milliyetçiliğini bir bütün halinde ele aldığımı ve yorumlarımı ona göre yaptığımı söylemiştim. Dolayısıyla halkın gözünde Türk milliyetçiliğinin yeri, itibarı, umut olabilme potansiyeline bakmak daha doğru olacaktır. Tabii sadece buna saplanıp kalmak da yanlış. Diğer bir önemli gösterge de halkın bakışı olumsuz olsa da Türk milliyetçiliğinin kendini geliştiriyor olmasıdır. Peki böyle bir şey var mı ya da yeterli ölçüde mi?

Bunun cevabını da size bırakayım.

Related Posts

Leave Comments