Yıllar geçip gitse yorgun, 
O uslanmaz çocuğum ben. 
Geçen ömrüm olsa dargın, 
O uslanmaz çocuğum ben. 

Düşlerim dağ gibi yüksek,
Dün, bugüne kefil bilsek,
Hislerinden duvar örsek,
O uslanmaz çocuğum ben.

Hiç durmadım bir arada,
Kan akıttım hep yarada,
Geç de görseler, burada;
O uslanmaz çocuğum ben.

Çabuk değer biçer gönül,
Bilse kendi geçer gönül,
Her güzeli seçer gönül,
O uslanmaz çocuğum ben.

Canı veren bıkmış gibi...
Var mı ondan bir nasibi?
Düşmelerin hep galibi;
O uslanmaz çocuğum ben.

Huyum olmuş yakıp-yıkmak,
Çabuk sevip, sonra bıkmak,
Mümkün değil böyle tutmak,
O uslanmaz çocuğum ben.

Sığamam ki yeryüzüne,
Bağlanmışım bir hüzüne,
Koyamaz kimse izine,
O uslanmaz çocuğum ben.

Yaşım bile kini güder,
Etmiş gibi onu heder...
Bende vuku bulmaz keder,
O uslanmaz çocuğum ben.

Bir inancı tutmaz akıl,
Yanlış işe yatmaz akıl,
Zâlim ile derviş takıl,
O uslanmaz çocuğum ben.

Kıyâmetim; aklım benim,
Toprak olur çürür tenim,
Yorulmuşsa da bedenim,
O uslanmaz çocuğum ben...