Bir film: The Peanut Butter Falcon
Chris Lemole ve Tim Zajaros iki film yapımcısı.
Bir sosyal faliyet programı kapsamında engelli gençlerin yaz tatillerini geçirdikleri bir kampı ziyaret ettiklerinde Zack Gottsagen isimli Down Sendromlu bir genç ile tanışıyorlar.
Zack Amerikan Güreşi (Wrestling) hayranı. Samimiyet ve sevecenliği ile kısa zamanda Chris ve Tim'in kalbini fethetmeyi başarıyor.
Onlara film yapımcılarının ne iş yaptığını sorduğunda Tim ve Chris Zack'e mesleklerini anlatıyorlar. Bunun üzerine Zack 'Ben de oyunculuk yapmak istiyorum, lütfen beni de bir filmde oynatın' diyor.
Kampdaki bakıcı hayal kırıklığına uğramaması için Zack'e bunun pek mümkün olmayacağını, her oyuncunun her rolü oynayamayacağını vesaire izah ederek teselli olmaya çalışıyor.
Chris ve Tim güncel hayatlarına geri döndüklerinde Zack'in içtenliğini unutamıyorlar ve onun küçük de olsa bir rol alabileceği senaryo arıyorlar ama bulamıyorlar.
Bu arada Zack'in oyunculuk performansını ölçmek için bakıcısına kısa deneme senaryoları gönderip Zack'e bu senaryoları oynatıp videoya çekmesini rica ediyorlar.
Gelen videolarda Zack'in muhteşem bir performans gösterdiğini görünce, senaryo aramaktan vaz geçiyorlar.
Zack'in çekimlerini Shia LaBeouf ve Dakota Johnson gibi Hollywood yıldızlarına göndererek tamamen Zack'in gerçek hayatından esinlenerek, profesyonel bir Amerikan Güreşcisi (Wrestler) olmak için engelliler kampından kaçan Down Sendromlu bir gencin hikayesini Tyler Nilson ve Michael Schwartz'a yazdırıyorlar.
Ve yine Tyler Nilson ve Michael Schwartz yönettiği 'The Peanut Butter Falcon' (Türkçe adını bilemiyorum) isimli film çekilerek 2019'da vizyona giriyor.
Filmi henüz seyretmedim, henüz bulunduğum yerde sinemalara girmedi ama ilk fırsatta seyredeceğim.
Shia LaBeouf ve Dakota Johnson'un oyunculuğunu sevsem oynadıkları her filmi beğendiğim manasına gelmez.
Örneğin Shia LaBeouf'ün oynamasına rağmen kimse bana Transformers gibi bir saçmalığı beğendiremez. Veya yine LaBeouf'in diğer oynadığı bir film; Wall Street 2'yi de pek beğenmemiştim.
Ama bu filmin iyi olduğuna inanıyorum, zira hikaye gerçekten ilginç.
Bence Chris Lemole ve Tim Zajaros insanoğlunun yeter ki kafasındaki engelleri, olmazları yıkması ile ne güzel eserler ortaya çıkarabileceğini göstermişler.
Belki 'Daha filmi seyretmeden güzel eser olduğunu nereden biliyorsun?' diye düşünebilirsiniz, ama benim bahsettiğim güzel eser zaten filmin kendisi değil, nasıl oluştuğunun öyküsü.