Soğuk ve yağışlı bir günün sabahında kapımı çalan çiçekçinin günaydını ile elime verdiği , evlatlarımın yüreklerinde açan çiçeklerin ete kemiğe bürünmüş düzenlemesiyle güne başladım.

Günün anlam ve önemini hatırlatan bir incelik..

Hava da bir ağır ki bugün. Ağır ve karanlık.Tıpkı memleketimin içine düştüğü hali gibi.

Gökyüzünde kara bulutlar,

Kararmış suyu ile kıyıya vuran deniz.

Ekranda, tahta kalenin kara panoları.

Siyasetçilerin akıllara ziyan çözüm önerileri.

Yüreğimde buruk sözler.

Nasıl isterdim

"Vaveyli tufeyli "

"Lay lay lom"

Bu gün içimizdeki çocuğu çıkarmanın mutluluğunu sergilemeyi..
Bir çocuğun gözündeki ışığı görmenin, yüreğine dokunmanın övüncünü ve mesleğin yüceliğini anlatan romantik sözler etmeyi..

Neresinden başlayayım?

Neresinden tutsam lime lime dökülüyor.

Gözlerindeki ışıklar ve yürekleri söndürülmüş, yurt çocuklarından mı? Leylalardan, Müslümeler ….. den mi?

Hayalleri çalınmış,yaşamdan koparılmış genç kız ve kadınlardan mı?

Sınav kaygılarıyla,testle tost arasına sıkıştırdığımız çocuklardan mı?

Ya da intihar eden, bulduğu her işte çalışan atanamayan öğretmen adaylarından mı?

Sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye ayrılmış meslekten mi?

Sosyal, ekonomik, özlük haklarında hiçbir iyileştirmeye gidilmeden, mesleğin kutsallığının sözde bırakılmasından, siyasetçinin hoyratlığında ezilmesinden. özel okul patronlarının ücretli köleleri durumuna düşürülmelerindenmi?

V.s V.s

Ben en iyisi,

Yap boz tahtasına döndürülmüş Eğitim sistemimiz ve öğretmen yetiştirme uygulamalarımızda planlı programlı, akla ve bilime uygun köklü ve kalıcı iyileştirmelerin yapılmasını,

Tek tip öğretmenliğin,

3600 ek göstergenin,

Emeklilik ve ücretlerde yıpranma tazminatının hayata geçirilmesi,

Evli öğretmenlerde aile birliğinin

Korunması,

Ve de her 24 Kasım da öğretmenlerin sözle değil bir maaş ikramiye ile ödüllendirilmesi dileği ile her şeye karşın, Başöğretmenin gösterdiği yolda yürüyen, çağdaş akıl ve bilime inanan öğretmenler;

gününümüz kutlu olsun.