Can pare bakışların ithamsız,

Bilinmez gülüşlerin pervasız,

Bir tek sana çaresiz,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Ekerken saçıma akları,

Gözlerim alev karası,

Kurdun eksik olmaz yarası,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Sinmiş içime demli rutubet,

Sevda ehliyim etmem minnet,

Kürek çekilecek limandan elbet,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Deşseler bağrımı derinden,

Çıkarsalar yüreğimi yerinden,

Çekmem acısını yeniden,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Yollarım uzun mesafeler aralı,

Engeller bekler beni sıralı,

Yine yürek sana yaralı,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Dört mevsimden öte mevsim gelir,

Beşinci mevsimi muhakkak aşıklar bilir,

Feryat figanım kıvrılır ölür,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Görklü yağmurlarla şaha giderim,

Güneşin zaptını tutar arşa giderim,

Gülneva sesinle huzura giderim,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


İhtilal var gözlerinin karasında,

Hüzün fasılları arasında,

Aşk yorulmaktır derdin esasında,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Geçmişi yükledim gönle yorgun argın,

Alışığım sevdanın bıçak sırtı cürmüne,

Giderken götürdüğüm üç gül türküsü,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Vefasızlığı tattım münferitçe,

Derde aşık yitikçe,

Demlenirim hüzünle,çileyle,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Delikandım gözlerinin karasında,

Firkatin acısıydın yürek korunda,

Peri kızıymışsın masallarda,

İhtilal var gözlerinin sokağında…


Babadan kalma bir kaşe palto,

Sana yürüyorum pervasızca ve vakur,

Yıllara meydan okumuşum ve yine sana mahmur,

Gönlünü ateşe atan bir adam olmuşum,

Bu gece ihtilal var gözlerinin sokağında…