Beş kişilik bir ailede, en az üç kişinin dizi izlediğini ve onun müptelası olduğuna adım gibi eminim.

Özellikle bizim gibi geri kalmış toplumların bireylerini illüzyonist bir anlayışla uyutmanın ve uyandığında bir başkasıyla tekrar uyumasını sağlamak hiç de zor değildir.

Milliyetçilik ve vatan sever duyguları ile her akşam kafa, kol ve bacak keserek "Kahpe Bizansı" dize getirmenin, vatandaş sevincini yaşıyor.

Pasaklı bir ailenin mutfağındaki iğrençliği kim daha güzel temizleyecek diye insanları ekran başına çekmek gerçekten büyük başarı olsa gerek..!!!

Yemek programlarında kaşarlanmış kadınların birbirlerine seviyesizce hakaret ederek, üç kuruş para peşinde koşmaları, nezaketin ve kibarlığın, yıllar önce tükenmişliğinin en güzel delilidir.

Çocuk yaşta gençlerimizin aşağılık ve beş para etmez mafya dizilerini izleterek, kendilerini çıkmaz çukurların içinde debelenmesini sağlayanların cebi ise para ile dolmaktadır.

Her gün karısını veya kocasını aldattığını ve ekran karşısında bir başkasından hamile kaldığını söyleyecek kadar ar damarı çatlamış mahluklar, maalesef bu ülkede izlenme rekorları kırıyor.

Kıyafetinin bedeli bile fakir bir aileye aylarca yetecek olan sözde din fetvacıları ise ekranlarda her gün şükür, sabır ve sadakatsatarken, "Elhamdülillah" sesleri arş yükseliyor.

Toplumun gen yapısını çok iyi analiz edenlerin, illüzyonist gösterileri ve yarım ölüm anı denilen uyutma seansları yıllarca ve başarı bir şekilde sürdürürken...

Birileri "Atı alıp Üsküdarı" geçmenin keyfi ile, "Açıl susam açıl" komutuyla dünyalık için biriktirdiklerini karanlık delhizlerde sayma yarışı içindeler.

Böyle olunca...

Okumayan, düşünmeyen ve sorgulamayan toplumlar "EFENDİ" bulmakta zorlanmazken elma hoşafı ile bilim ödülü kazanmak ise hiç de yadırganmıyor..!!!

Eeee, Ne diyelim.

Uyumalıyız ki; Uyutanlar ekmek yesin.!

Sahi... Sizin diziniz hangisi...???

S. Ayhan