​Batıda öğretmen sistemlerin bir çarkı. Zorunlu eğitimin birer parçası. İskandinav ülkeleri dışında eğitimi bambaşka bir yere taşımak isteyen ülke Batı'da artık yok. Gerçi bu halleriyle bile bizden çok iyiler. Fakat batı süslü dünyasını bozalı çok fazla oldu.

​Doğuda öğretmen ise geçmişte bir mütefekkirdi. Yani derinlemesine düşünen kişi. Özyaşam ilkesi arayan, öğrenirken yanan ve öğretirken kavrulan. Geçmiş dediğim ise bilimin doğuda olduğu zamanlar. Yani bir avuç öğretmenin olduğu zamanlar... Şu an doğuda öğretmen bir kambur. Zaman zaman kıyma makinesine dönüşen bir canavar.

Peki Türk öğretmen nerede? İkisi arasında bir sentez mi? Batıya kendisini benzetmeye çalışan şaklaban mı? Bilmiyorum. Türkiye'de öğretmen ;zayıf, güçsüz hissediyor. Sürekli ezildiğine dair bir psikoloji içerisinde. Aynı halkı gibi... Öğrencisi gibi... O yüzden ezmeye ve ezilmeye muktedir. Kıyma makinesine dönüşmesi buradan geliyor. 900 binlik bir nüfusa rağmen kayıtsız ve ilkesiz.

Yaratıcı düşünme becerisine sahip, özdenetimi olan, ufuk açan, eleştiren ve sorgulayan, yeni bir dünya düşleyen bir düşünür eğitmen ne zaman çıkaracağız? 100 yılda geldiğine inanılan o kahramanı mı bekleyeceğiz? Ya da kendimize bir kahraman mı belirleyeceğiz?

Türk eğitimcisi özyaşam yeteneğine sahip olan kişi olmalıdır. Ufuk açıcı, ilke sahibi, gururlu ve sevecen olmalıdır. İlim öğrenen ve dünyadan haberdar olmalıdır. Bugün Türk eğitimcisi dünyadaki var olan sistemlerden farklı bir şeyler önermiyorsa bilin ki işler iyiye gitmiyor demektir. Batıdaki gibi sistemin çarkı olanlara benzeyeceksek ya da doğudaki gibi bir kambur haline geleceksek özümüze değer vermiyoruz ve birileri tarafından yine ve yeniden "sömürülmek" istiyoruz demektir. Her şeye yeni baştan başlamak demektir.

Tabandan bir akış başlatmalıyız. Tavanı ve öğrenciyi rahatsız edip yerinden oynatacak bir eğitim hareketi... Eğitim konuşan bir eğitimci ordusu oluşturmalıyız. Öğretmen yetiştirme alışkanlığımız yoksa kendi öğretmenliğimizi yetiştirmeliyiz. Zor, zaman zaman çaresizlik oluşturan, kafada saç bırakmayacak bir işe bürünüyor olabiliriz. Olsun, zekamız ve ufkumuz göklerden parıldasın , düşlerimiz çoğalsın, emeğimiz pey der pey artsın yeter.

Türk'e göre, Türkçe bir eğitime hazır mısınız?