Esma Çevik şehit olduğunda sosyal medya üzerinden rahmet dileyen bir paylaşım yapmış, ikiyüzlülük olmasın diye "nasılsa bir gün onu da unuturuz" deyip kendi kendime sitem ederek, hayatını araştırmamıştım. Öyle ya hangi şehidimizi unutmamıştık ki bugüne kadar?

Gel zaman git zaman Zeytinburnu'ndan Bayrampaşa'ya taşınmaya karar verdik. Kiralamak istediğimiz evin değeri, daha önce oturduğumuz eve nazaran biraz daha fazlaydı. Tereddütte kalmıştım. Evin önünde bir park vardı. Karar vermemde en büyük etkenlerden biri de o park olmuştu. Çocuğuma bakıcı bakacağı için istediği vakit alıp, götürür kolaylık olur diye düşünmüştüm.

Şehit Astsubay Esma Çevik Parkı.

"Esma memleket için canını vermiş, bizimki de dert mi? Allah yardım eder." dedim ve tutmaya karar verdik.

Daha önce yapmam gereken fakat yapmadığım şeyi yapıp Esma'nın hayatını araştırdım. Esma Trakyalıydı. Bayrampaşa'da oturuyordu. Bayrampaşa'nın evladı olduğu için parka adı verilmişti. Hemen solumdaki Hüseyin Bürge Anadolu Lisesi'ni kazanmıştı. Lisede okuyor, yazları da çalışıyordu. Hayali avukat olmaktı. Şehir dışında hukuk fakültesini kazandı. Bir yıl sonra ailevi sebeplerden ötürü bırakmak zorunda kaldı. Ailesine yük olmamak için askerlik sınavlarına girip, yatılı okudu. Gerçi zekası ve çalışkanlığıyla askerlik mizacında da vardı. Askere uğurlanırken sokak eğlencesi yapılıp, omuzlarına ay yıldızlı örtü örtülüp, eline kına yakıldı. Kazandığıyla hem annesine bakıyor, hem de iki kardeşini okutuyordu. Gönüllü olarak bomba imha kursuna katıldı. Şırnak'a tayin oldu, Patlayıcı Madde İmha Timi komutanı olarak atandı. (Bilgiler basından okuduğum kadarı. Eksik ya da hatalı ise ailesinden af diliyorum.)

Ailesine hep şehit olacağını söylüyordu. Ardımdan ağlamayın, dimdik durun demişti. Haklıydı. Şırnak'ta Eyp'nin patlaması sonucu şehit olan Esma Çevik şimdi Edirnekapı Şehitliği'nde yatıyor. Bastığım her yerde Esma'nın izi var. Okuduğu lisenin duvarlarında "Önce Vatan" ve "Cumhuriyet" temalı resimler var.

Bana kendini unutturmadığın için, çocuklarımız bu ülkede huzurla uyuyabilsin diye canını verdiğin, parkında (bana göre koynunda) çocuklarımız oynayabilsin diye yer açtığın için sana gecikmiş de olsa çok ama çok teşekkür ederim.

Fotoğrafının önünde poz veren oğluma da aklı erince anlatacağım seni. Seni ve ülkemiz için yaptıklarını. Küresel salgından dolayı bir süre mezarlık ziyareti yapamadık. Edirnekapı Şehitliği'ne ilk gidişimde soluğu senin yanında alacağım. Allah rahmet eylesin. Geride kalanlarına sabırlar versin. Huzur içinde uyu.

Bu çok kısa yazıyı seni bir kez daha hatırlatmak için yazdım. Umarım bir nebze de olsa başarılı olmuşumdur.