Kendi uydurdukları kelime, terim, kavram, inanış biçimlerini savunmaktan aciz işaret zamirleri, birileri "hayır" diyor dediği için "evet" dememiz gerektiğini dayatıyor, hem de "hayır" diyenleri, şimdiye kadar düşman belledikleri devletin düşmanı sayarak. Tam bir "ört ki ölem" durumları… İşin gülüncü mü acıklısı mı karar veremiyorum: emsal gösterdikleri "hayır"cılar da, yıllarca, daha düne kadar "evet"çilerin milletimize her türlü pozisyon zenginliği yaşattıkları yatak dostları. Şöyle bir atasözü vardı, yoksa da olsun artık: Orospunun yanından gelir abdestsiz zampara, öğretir bana kulhu ile elhamı…

Yahu ermemiş hammaddeler: İyi de, elementi sen uydurdun?! Madem öyle, elementin HAKİKAT olduğunu ıspatlamakla sen mükellef değil misin? Birileri elementin uyduruk olduğunu "nifaken" de olsa söylüyor diye "element hakikattir" dememizi gerektiren delil nerede?

Kim uyduruk elemente HAKİKAT dememizi istiyor? Elementi uyduranlar! Delili nedir? Birileri elemente "uyduruk" diyormuş! Mantığını sevdiğimin lâle güzelleri!.. Henüz "P ve/veya Q" önermelerini ayırdekmekten aciz insanlardan iktidar devşirmeye çalışmanın ahlâksızlık olduğunu anlatmaya çalışsak "kendin pişir, kendin ye" muhabbetine döneriz. O yüzden, "her şeyin hayırlısı" deyip topu Tanrı'ya atalım. Şahsiyetinden emin olamayan bireylerin son münafıklığına…

* * *

Oysa idrak etmek istemiyorlar:

Bütün inanışlar LÂ ile başlar. Bütün toplumsal, siyasal, bilimsel devrimlerin başlangıcı LÂ iledir. LÂ demeden hiçbir nesne, hiçbir fikir açıklanamaz, yorumlanamaz, inşa edilemez. LÂ demeden hiçbir nesne yerli yerine oturtulamaz. LÂ ile başlamayan yeni bir bilimsel gerçeklik alanı, yeni bir inanç sistemi yaratmaya çalışmak HAKİKAT penceresinden sadece gülünç değil, küfredilecek bir sebep oluşturur… LÂ demeden İLLÂ demenin toplumsal, siyasal, kültürel, ahlâkî, dinî karşılığı MÜNAFIKlıktır…

"Nemrut ve/veya Firavun, Hitler ve/veya Stalin düzeni iyidir" dememizi gerektiren felsefî, ahlâkî, siyasî, iktisadî gerekçemiz nedir? "Birileri Stalin'e küfrediyor, birileri Hitler'e gıcık mı gıcık, öyleyse yaşasın Nemrut!"

Ey akıl, geldiysen aklımızı ve ahlâkımızı üç defa dürt.

* * *

Madem müddeinin iddiasını ıspatla yükümlü olmadığı zamanları yaşıyoruz, ben de iddia ediyorum: Yezit, Muaviye'nin yediği hurmalara geri dönüp Muaviye ile bütün olsa ve Muaviye kalkıp bugünleri görse şaşkınlıktan prezervatifi icat eder ve Yezit de dünyaya gelmemiş olurdu. Tarihin seyri ister istemez biraz değişeceğinden, münafıklar en azından "inşallah, maşallah"la bir yere kadar götürebilirlerdi. Ama bu kadar ileriye hayalgücüm yetmiyor, Muaviye'nin de yetmezdi…

* * *

Hadi "millî irade" iradesine pozisyon bulmaya hazır da, ben münkir biri olarak ikna olamadım: "Firavun olma yetkisi istiyorum" da ne demek? Var mı NiFaK tarihinde yeri?..