Hayat ne tuhaf belki de değil...

***
Bugün bir sosyal medya kullanıcısının şöyle bir şey yazdığını gördüm (birebir kopyalayıp yapıştırıyorum) ''Pasaportu Türk olmayan Türk değildir üzgünüm. Tebrizlinin kendisine Türk demesi ile Diyarbakırlının kendisine Kürt demesinin arasında bir fark yok :)'' ...

Sağ olsun değerli Türk Milliyetçileri gereken cevabı vermişler.Ancak içime bir burukluk oturdu.Ben bu lafın çeşitli hallerini birçok yerde okumuştum.
Bu cehaletle yapılıyorsa insan bilgilenmeli bilinerek yapılıyorsa işte orada bir sorun vardır.
Ben bir insanım benim temel özelliğim bu.Beni dünyaya bağlayan ortak payda insan olmam.Hemen ardından ben bir Türk'üm.Bu dünyada samimi hislerle ve içten gelerek ben Türk'üm diyen her insan nazariyetimde Türk'tür.

Pkk Avcılar'da bombalı terör zalimliği yaptığında o zamanlar henüz tanışmadığımız ancak sonradan ailecek tanıştığımız, çok samimi olduğumuz aileden dostlarımız da vardı.O aileden birçok isim Türk Milliyetçiliği'ni koyu bir şekilde ve bilinçli olarak savunuyorlardı,ancak Kürttüler.

O saldırıda ağır yaralanan, bağırsakları dışarı çıkan 9 yaşındaki çocuk Batuhan bugün aslanlar gibi ayakta çok şükür.

Batuhan'ın iki kardeşi var biri Fatih biri Metehan.

Batuhan evlendi eşi Burcu aslen Kırım Tatar Türkleri'nden.

İkisi de bu millet için çalışan eğitimli başarılı günlük tabirle anlatmak gerekirse aslan gibi insanlar.


 
Batuhan ile Burcu'nun bir oğlu oldu adı Kaan...

Batuhan'ın oğlunun kirvesi benim, benim için çok kıymetli ve bilirsiniz kirvelik topraklarımızda kutsaldır.

Onlar bizden ayrı vesaire vesaire bu mümkün olabilir mi?Onlar bizimledir, bizdendir.

Ya Pkk'ya katılan soyu Türkleri ne yapacağız.Kucağımıza alıp sevelim mi?

Demek ki mesele daha derinlerde bir yerlerde.


***
Dünya üzerinde bize aidiyetini samimi hislerle göstermiş herkes bizdendir ve onların derdi bizim ''öncelikli'' derdimiz olmalıdır.
Bir baba düşünün ya da bir anne fark etmez.
Evine değil de başka evlere ''babalık'', ''annelik'' yapıyorsa ne kadar iyi bir annedir, ne kadar iyi bir babadır?
Ancak bir baba ya da anne düşünün çocuklarının geçimini sağlayan, artanıyla da diğer çocuklara yardım eden o anne baba saygıyı hak eder.
Benim devletim bugüne kadar herkesi düşündüğü kadar sizi düşünmedi Türk Kardeşlerim.
Ancak bir sorun daha var.
Tahmini 350 Milyon olduğu birçok kaynaktan belirtilen ve bugün tam sayısını bilemediğimiz kadim uygarlığımız küçük adı bilinmeyen bir ülke kadar ortak politika yürütmekten uzak.
Bunun nedenleri var elbette.Ancak bu yazının temel konusu bu değil.
Bu konuda çalışmalar harcayan yakın tarihteki Türk büyüklerinin bazılarına 

Bu yazının temel noktası ben şahsım adına bu yaşıma kadar yapamadığım şeyler için bir Türk olarak, Türk Kardeşim'den Özür Diliyorum.

Kendimce çeşitli faaliyetlerde bulundum, çocukluğumdan beri milletim için bir şeyler yapmaya çalıştım...
Ancak daha fazlası olmalıydı...
Yine de memleket hangi durumdayken bu yazılar yazıldı, kimse unutmasın...
Bu yazıyı kaç kişi okumuş kaç kişi paylaşmış onu bilemem.İlk meselem de o değil.
Ben terk-i diyar eylediğimde beni hatırlayan ya da her şeyi geçtim benim adımı tesadüfen duyup öğrenen olursa bu ona benim şahsi notumdur.
Sizler bu yazıyı gönüllerinize aktarırsanız çok mutlu olurum, yok bu yazı yanlış diyorsanız da canınız sağ olsun.
Bu yazı benim fikriyatım içerisinde Türk Milleti'ne, şahsiyetim de ise Kaan'a armağanımdır...
Ne diyordu o büyük şair;
''Vaktiyle bir ATSIZ varmış derlerse ne hoş, anılmakla hangi ruh olmaz ki sarhoş?''

En içten sevgi ve saygılarımla...

Emrah Birgül