Kendi doğrularımızı başkalarına kabul ettirmek adına bir çok yalan söylüyoruz ! O kadar olduk ki artık etraf dürüst olduğunu iddia edenlerle dolu.

​Her hafta atılan kutlu Cuma mesajları ve içerikleri ne kadar samimi ? 

Özüne baktığımız zaman İslâm her şey den önce adaleti emrediyor ! Türk töresi adil ol diyor ! Cumhuriyet adalet üzere kuruldu ! Bunları baz alırsak ne kadar adiliz ? Ülkeyi yönetenler İslâm'dan en çok dem vuran zümre ne kadar adil, ne kadar samimi ? Ana muhalefetimiz Cumhuriyet'siz cümle kurmuyorlar, ne kadar adiller, tabii aynı soru ne kadar samimi ? Türk töresine bağlı olduğunu iddia eden bir diğer partinin yönetimi ne kadar adil, yahu ne kadar samimi ? 

Değiller... Ne adiller, ne samimiler. Onlar zaten değiller ama bizler ne kadar adiliz ? Gündelik hayatımız da, yaptığımız işler de, evliliklerimiz de bile ? Adalet terazisi her zaman kendi doğrularımıza göre çalışıyor, oysa ki doğru tektir. Hatta 'Senin doğrun sana, benim doğrum bana' gibi saçma sapan cümleler kuruyoruz birbirimize. Kendi doğrularımızı başkalarına kabul ettirmek adına bir çok yalan söylüyoruz ! O kadar olduk ki artık etraf dürüst olduğunu iddia edenlerle dolu. Dürüstlük zaten insan oluşun gereğidir, yani dürüstüm diye kendini övemezsin, zira zaten olmak zorundasın ama hepimiz 'Ben dürüst bir insanım' deriz. Açık konuşayım, ben utanırım dürüstüm demeye!

Hâl, durum böyle iken bırakın her Cuma mesaj atmayı, dakika başı birbirimize kutlu kutlu, mübarek mübarek mesaj atsak ne yazar, atmasak ne ?