"Hafızayı beşer, nisyan ile malüldür." derdi büyüklerimiz. İnsan unutmaya meyillidir anlamında.

Şiir gibi bir ifade olduğu için yeri geldiğinde bu şekilde kullanılır.

Evet unutabiliriz, çünkü unutmak bazen insanın kendine yaptığı bir iyiliktir. Yaşadığımız her şey bütün canlılığını korusaydı ilk günkü gibi; özellikle acılar, zorluklar, unutulmasaydı eğer; kalp dayanmazdı herhalde aynı ritimde atmaya, duruverirdi.

Küçük hanımlar, küçük beyler;

Gün gelir doların, altının önlenemez yükselişini unutabilirsiniz.

Yakılan ormanları, sele suya karışan hayatları, altın aşkına yok edilmesine göz yumulan Kaz Dağları oksijenini unutabilirsiniz.

Satılan fabrikaları, vazgeçilen tarım ve hayvancılığı, samanın bile ithal edildiğini, bir çuval patates, üç paket makarnaya satılan hayatları, salgın günleri fırsatçılarını unutabilirsiniz.

Bu memlekete on yıllarca hizmet vermiş, vergisini ödeyen emeklisine vermek zorunda olduğu maaşın lütuf gibi gösterildiğini, öğretmenlerinizin maaşlarının yük olarak görüldüğünü de unutabilirsiniz.

AMA;

19 Mayısları, 30 Ağustosları,

Türkiye Cumhuriyeti'nin yoktan var edildiği 23 Nisanları ve 29 Ekimleri sakın unutmayın!

29 Ekimlere gelebilmek için atılan o büyük adımı, 23 NİSAN 1920'yi unutmayın!

ATA'mızın; "EGEMENLİK MİLLETİNDİR." sözünü UNUTMATIN! 

Kuvayi Milliyecileri, Hasan Tahsinleri, Halime Çavuşları, Nezahat Onbaşıları unutmayın!

Bizler Atatürk Çocuklarıyız, başımız dik yüzümüz ak, bunu sakın unutmayın!

Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk:

"Küçük hanımlar, küçük beyler!

Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."

Bugünün küçük hanımları ve küçük beyleri; cumhuriyetin değerlerini sakın UNUTMAYIN, çünkü cumhuriyet, yarınlarda sizlere emanet…

ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMINIZ kutlu olsun.