"Tanrı yarlıgadığı için kut'ım"
(Tanrı tarafından kut verildiği için hükümdarım.)

Orhun Abideleri/Kültegin Anıtı
Hakan'a, Tanrı tarafından kut verildiğine, onun için hakan olabildiğine inanan Türk Budunu, hakana gerekli saygıyı ve bağlılığı gösterirken, bunun karşılığını, iki noktada bekler:

  1. Adalet ve töreye uyma. 
  2. 'Kut'un göstergesi olması gereken, gelirinde artış ve huzur. 

Bunlardan birini temin edemeyen Hakan için, "Tanrı kutunu almış." der, ona bağlılığını bitirir, tahtan indirmeyi kendinde hak görür. 

Bu duruşun faydaları;

  1. Hakana tam teslimiyet, hakanın işini kolaylaştırır.
  2. Hakan, yönettiği halka adil davranmak ve töreye uymak zorunda kalır.
  3. Hakan, halkının refahını artırıcı tedbirleri, çabaları almak ve yapmak zorunda kalır. 

Bu işin, kitabi, sosyal yönü. Bu anlayışı ekonomik açıdan değerlendirdiğimizde, millet hakana diyor ki; "EKMEĞİMİ BÜYÜTEMİYORSAN, HUZURU SAĞLAYAMIYORSAN, SENİ TANIMAM....! " 

Türk Milletinin sürekli büyümesi ve gelişmesinde bu düşüncelerin etkisi olduğunu net olarak meydanda. Şimdi de öyle değil mi? Ne acıdır ki; EKMEĞİNİ BÜYÜTENİ SORGULAMIYOR. Sebeplerini bilse de beğenmese de umursamıyor. Yeter ki ekmeği büyüsün. Ekmeği küçülmeye başladığında, o görmezden geldiği her şeyi teker teker idarenin başına vuracaktır. 

İşte böyle faydacı bir anlayışa sahibiz. 

Ahlaki değerler, iktisadi değerlerle desteklediği müddetçe önemli. 
Belki de bu yüzden -faydacı anlayış yüzünden-, binlerce yıldır ayaktayız.!!!