​Dün ne idik? Bugün ne olduk?

​DÜN

Sınırlı kaynaklarımız vardı, üzerimizde böyük devletlerin böyük oyunları vardı, yorgunduk, bitkindik, ekonomimiz bitikti, içimizde hainler vardı...v.s 

Fakat bizim canımız yanıyorsa yakanın ve yakana yardım edenin canı ve malı da yanıyordu... 

Böyük devletler üzerimizde böyük oyunlar oynuyordu fakat çapulcular bize kafa turamıyor, muhattapımız olamıyor ve meclisimizde havlayamıyorlardı... 

Şimdiki esad'ın babası pkk'yı besleyebiliyordu fakat kalkıp da bize siz kimsiniz diyemiyordu, 

Irak'ın başındaki Saddam iyi biliyordu ki, kafamız bozulursa Kuzey Irak'a girerdik ve oradaki teroristleri yerle bir ederdik, 

Barzani karşımızda sırıtamıyordu...

Suriye sınırımızda mayınlar olduğu için kafasına esen vatanımıza elini kolunu sallayarak girip, ülkemde terör estiremiyor ve benim senin hakkını yiyemiyordu...

Fener Rum Patriği Lozan'ı ve Türk Devleti'nin kararlılığını iyi biliyor bu yüzden metropolit atayamıyor yani bize meydan okuyamıyordu...

Kıbrıs'ta Bozkurt Rauf'umuz vardı, ana vatanda da Bozkurt Rauf Denktaş'a destek olanlar vardı bu yüzden yunan ve rum yönetimi kafasına göre hareket edemiyordu.

Kardak'a asker gönderen yunan, karşılığında "o asker gidecek o bayrak inecek" cevabı alıyor ve adadan hızla uzaklaşıyordu...

Türkiye'nin sınırları dışındaki tek toprak parçası yanı vatanımızın parçası Süleyman Şah Türbesi yerinde duruyordu, birkaç çapulcudan korkup vatan toprağı terkedilmemişti...

İstihbarat kurumumuz belki tam anlamıyla işlevini yerine getiremiyordu ve fakat daha içerisine pkk'lı bölücüler girmemişti ve daha Oslo'da olduğu gibi pkk muhattap alınmamıştı.

pkk, ibda-c, mlkp...v.s gibi bölücü örgütler yeşil, çatlı, özel harekat ...v.s gibi isimleri duyunca oturdukları yerde oturamıyorlardı.

Ankara'nın tam göbeğinde göz göre göre bir patlama olmuyordu...

Daha sümüğünü çekmeyi bilmeyen meczupun müridleri devletin ve ordunun en önemli kademelerine (önceden devletin içerisindeydiler ve fakat çok önemli yerlerde değildiler) gelememişlerdi bu yüzden devlet sırlarımızı bilmiyor ve iç ve dış işlerimizi kafalarına göre yönlendiremiyorlardı...

Yukarıda bahsettiğim meczup'un müridleri uçak kaldırıp TBMM'yi bombalama cesareti de göstermiyorlardı...

...

BUGÜN

Bugün mü?

Dün gibi...

Sınırlı kaynaklarımız var, üzerimizde böyük devletlerin böyük oyunları var, yorgunuz, bitkiniz, ekonomimiz kötü, içimizde hainler var...v.s

Fakat dünden büyük bir fark var!

İşte farklar...

Yunan baktı ki, etraf boş kalktı askerlerini adalara gönderdi ve bugün itibariyle Ege Denizi'ndeki adaları kaybettik...

Dün suratımıza sırıtıp el pençe duran Fener Rum Patriği Lozan'ı çiğnedi ve İzmir'e metropolit atayarak bize kafa tuttu...

Bozkurt Rauf uçmağa vardı, yeni gelenler ingiliz işbirlikçisi idi Türkiye yönetimi de sessiz kaldı, Kıbrıs'ı kaybettik...

Yüzyıllardır Türk Vatanı olan Süleyman Şah Türbesi çapulcu işid korkusuna terkedildi, vatan toprağı kaybedildi...

Suriye sınırımızdaki mayınları israil şirketi ile anlaşarak toplattık, şimdi bu sınırdan kimin girdiği kimin çıktığı, kimin kim olduğu belli değil... Suriye sınırımız yol geçen hanı oldu...

Dünün tırsak pkk'sı her hücresiyle bize kafa tutar oldu, Türkiye yetmedi Türkiye dışında bile bize rest çekecek cesareti buldu...

Atatürk'ün bugünleri gördüğü ve bu yüzden Hatay'ı vatan topraklarına katmak için hasta hali ile uğraştığı olası kürt koridoru ne yazık ki bugün ha oldu ha olacak...

Dünün düşmanı israil'e bugün petrol satar olduk... Bu petrol ise Barzani denen peşmergenin Irak'tan kaçırdığı petrol oldu...

Bizden nefret eden ermeniler'in ülkesine cumhurbaşkanlığı düzeyinde gidip adam yerine koyduk, fakat ekonomisi bize bağlı olan ermeni devleti başkanı bize postayı koydu!

apo denen bebek katili, "anam da Türk" diye tırsak tırsak konuşurken nasıl olduysa bir anda kanaat önderi oldu, Türkiye Devleti Hükümeti'ne posta koyacak cesareti kendinde buldu...

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler toplantısında kendi konuştu kendi dinledi...

İsrail'in Şaron'u na "van minüt" dedik sonra tepkiler çoğalınca "kastımız moderatördü" diye çark ettik...

Dün muhattap bile alınmayan (özal zamanı hariç) pkk destekçisi ve babadan Türk düşmanı Barzani şimdi karşımızda ayak ayak üstüne atıp, Irak sınırı içerisinde gebermiş pkk'lıların leşini vermem diyebilecek cesareti buldu...

Salya sümük ağlayan bir meczup ve müridleri devletin en mahrem yerlerine ulaşabildiler ve Ankara'da uçak kaldırıp TBMM'yi vurabildiler, evet yanlış duymadınız, bu meczup ve müridleri başkentimizi bombalayabilecek cesareti kendilerinde buldular ve yetmedi bunu da yaptılar!

Daha dün donunu toplayamayan Irak Başbakanı İbadi, "Irak hükümeti, Türk güçlerinin Musul'u kurtarma operasyonuna katılmasına izin vermeyecektir" deme cesaretini kendinde buldu, ABD yönetimi de "Musul Harekatı" ile ilgili her açıklamayı İbadi yapacak deyip postayı koydu!

Bugün Putin bizimle çocuk oynar gibi oynuyor, Avrupa biraz daha açık konuşsa bizimle alay geçtiği anlaşılacak, abd desen zaten adam yerine koymuyor, doğu sınırlarımızdan kimin girdiği kimin çıktığı belli değil, vatandaşlar her gün "bugün ne kadar şehit olacak", "bugün nerede patlama olacak" diye birbirlerine soruyorlar, ülkemde büyük bir tedirginlik var,işsizlik çığ gibi büyüyor, dolar aldı başını gidiyor, ipini koparan bize posta koyuyor...

...

Evet dün ve bugünü yazdım...

Şimdi dün ve bugün perspektifinde sormak isterim...

Bırak abd, ab, avrupa, rusya, çin...v.s gibi büyük ülkeleri,

pkk'nın, işid'in, ibadi'nin, esad'ın, Barzani'nin, rum'un, yunan'ın, ermeni'nin, Fener Rum Patriği'nin, kendisine hocaefendi dedirten bir meczup'un...v.s posta koyabildiği bir ülke de, Başbakan olsan ne olur, Cumhurbaşkanı olsan ne olur, Başkan olsan ne olur???

Biz sistemi ve rejimi değil, kırmızı çizgilerimizi ve vatan anlayışımızı değiştirdiğimiz gün kaybettik...

Daha dün karşımızda el pençe duranlar, bizden korkanlar bize posta koyabilecek cesareti kendilerinde buluyorsa, sistemi ve rejimi değil, kendimizi konuşmamız lâzım...

Selam ile..
Murat ÇALIK

...

DÜN VE BUGÜN PERSPEKTİFİNDE BAŞKANLIK » Murat Çalık Resmi İnternet Sitesi

DÜN Sınırlı kaynaklarımız vardı, üzerimizde böyük devletlerin böyük oyunları vardı, yorgunduk, bitkindik, ekonomimiz bitikti, içimizde hainler vardı...v.s Fakat bizim canımız yanıyorsa yakanın ve