"Bardağın dolu tarafından bakmak",

"Bardağın dolu tarafını görmek " deyimi olumlu düşünerek, olaylara olumlu tarafından bakarak huzuru yakalamak anlamına gelmektedir. Tabii ki boş tarafını görmemekten de gelemeyiz ama karamsarlığa kapılmadan.

Günlerdir "bardağın dolu tarafından bakmak" bakış açısı üzerine düşünüyorum. Bu bakış açısının pozitif olduğunu ve insanı mutlu ve huzurlu kıldığının bilinciyle bende bu felsefe ile olaylara ve yaşama bakmaya, bardağın boş tarafını görmemeye çalışıyorum.

Ama benim bardağım hiç dolmuyor ki boş tarafıda hiç iç açıçı durmuyor.
Haberlere baktığım an, bardak
hastalık, evsizlik, açlık, işsizlik, adaletsizlik, gibi berbat durumlarla doluyor. Bu olumsuz durumların karşısında "bardağın dolu tarafına bakmak, herkesin sahip olmadığı bir ayrıcalık olsa gerek. Bu durumlara karşı pozitif mesajlar vermek çaresizlik ve umutsuzluğu inkar eder." diyor psikologlar.
Hatta sürekli pozitif olmak ve bardağın dolu tarafından bakmak "toksik etkisi yapar ve sizi zehirler" diyor

Klinik psikolog Natalie Dattilo
Kuşkusuz İnsanın hayata pozitif bakması, olaylara olumlu yaklaşması, zor şartlar altında bile gülümsemesi çok önemlidir.
Her ne olursa olsun, ne yaşanıyorsa yaşansın, hayata küsmemeli insan. Ümitsiz olmamalı.
Şems-i Tebrizi şöyle diyor: "Bugün olmadı diye sızlandığın duaya, gün gelir olmadı diye şükredersin.".

Bireysel yaşamımızda bu bakış açısıyla yaşarken, toplumsal yaşamda ve etrafımızda olup bitenleri görmezden gelmeden gerçeklerden kaçmadan onların bardağın boş tarafı olduğunu unutmadan toplumsal varlık bilinciyle yaşamalıyız.

Bardağın boş tarafını karamsarlıkla değil çözümlerle doldurmak en iyisi.
Ancak, sürekli pozitif insan imajı sergilemek ve bunu övünç vesilesi olarak yansıtmamak gerekir.

Aksi takdirde "tuzu kuru" tabir ettiğimiz yalnızca kendisi için yaşayanlardan oluruz diye düşünüyorum.