Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 8 Kasım 2000 tarih ve 13308 sayılı yazısı ile "Bir işçinin günlük dengeli beslenme kalıbı" hakkında bilgi için Hacettepe Üniversitesine başvuruda bulunmuştur.

Üniversite, yaptığı çalışmalar sonucunda 15 Kasım 2000 tarih ve 13431 sayılı yazı ile hafif iş kolunda çalışan yetişkin bir işçi için 2 bin 765 kalori, orta iş kolunda çalışan için 3 bin 90 kalori ve ağır iş kolunda çalışan için ise 3 bin 590 kalori alması gerektiğini belirtmiştir

Üniversite, "Bir işçinin" çalıştığı iş koluna göre ortaya çıkan bu kalori ihtiyacının sağlıklı beslenerek karşılayabilmesi için tüketmesi gereken gıda maddelerini ve bunların günlük miktarlarını da belirlemiştir.

Buna ,"İşçi dengeli beslenme sepeti" denmektedir.

İnsanoğlu modern tarım ve hayvancılığa geçtiğinden beri hep daha az masraf ile daha hızlı ve kaliteli verim almak için çalışıp didinmekte, bilimsel çalışmalar yapmaktadır. Besideki hayvanın büyükbaş, küçükbaş veya kanatlı kümes hayvanı olması fark etmez, bütün amaç hayvancılık işletmelerinin yüzde yetmişlik bölümünü oluşturan yem ve besleme maliyetlerini mümkün olduğunca aşağı çekmektir.

Bir taraftan hayvanın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayacak rasyonlar hazırlayabilmek için öncelikle hayvanın ne amaçla besleneceği bilinmelidir. Çünkü eti için beslenen hayvan ile sütü için beslenen arasında yem rasyonları da farklılık arz eder. Yavrulamış bir hayvan ile yavrusu olmayan veya henüz gebe olanın bile beslenme sürecinde alması gereken kalori ve protein değerleri farklı olduğu için hazırlanacak rasyonları da farklıdır.

Yine özetlemek gerekirse, kanatlı kümes hayvanları için mısır, arpa, buğday gibi daneli yemler verilirken büyükbaş ve küçükbaş besiciliğinde yonca, kuru ot, çayır otu, fiğ, saman vb kullanılır.

Elbette uygun şartlarda yapılırsa büyükbaş besiciliği de çok kazanç getirir ama mottomuz gereği ve bakımı ve kontrolü daha kolay olduğu için yazımıza koyun üzerinden devam edeceğiz.

Yurdumuzda bulunan bütün koyun ırkları ve bunlardan elde edilen melezler besiye uygundur. Ayrıca koyunlar, çoğunlukla ikiz yavru doğururlar ve büyük başa göre daha hızlı çoğalırlar. Modern tekniklerle yapılırsa asgari masrafa azami kazanç için idealdir.

Ayrıca çevremizde mera varsa, atalarından öğrendiğini bir adım öteye taşımaktan aciz olan insanımızın, "Saldım çayıra Mevla'm kayıra. Başında çoban yoksa çomar bile getirir ağıla" türküsünü söyleye söyleye bakacağı bir hayvan türüdür.

Tabi daha kaliteli bir verim ve sürdürülebilir kazanç elde etmek istiyorsak, beside başarılı olabilmek için hayvanları önce iç ve dış parazitlerden arındırmak için ilaçlamak ve aşılamak gerekir. Besiye başlanılan hayvanların süreç boyunca kazandığı canlı ağırlık artışını takip için düzenli tartım gereklidir.

Eti ve sütü için beslenen hayvanların yem karışımları ve haliyle alması gereken mineral, kalori ve protein değerleri farklıdır demiştik. Aynı şekilde yavrulamış hayvanların alması gereken kalori, mineral ve protein değerleri de farklıdır.

Meselâ, koyunlar hem kendisi güçten düşmesin hem de yavrularına yeterli ve kaliteli süt üretebilsin diye tek kuzulu koyuna 2 kg kuru yonca, 200 gr kesif yem, 1 kg buğday samanı ve 20 gram mineral karışımı verilirken, iki kuzulu koyuna verilen rasyondaki kesif yem 400 gramdır. Bu rasyonlar uzun çalışmalar neticesinde bilimsel olarak tespit edilmiş ve bir koyunun ihtiyacını hesaplarken yavrularını da düşünerek hesaplanmıştır.

Hal böyleyken 2021 yılı için güya asgari ücreti belirlemek amacıyla bir araya gelen karnı tok, sırtı pek ve altı kuru arkadaşlar; alın teri akıtan emekçiye koyun kadar değer vermediklerinin farkında mı? Bir tavuk, bir sığır, bir koyun için bile asgari rasyonda günlük yem ihtiyacı ve masrafı hesaplanırken yavrusu olup olmadığı da göz önüne alınırken bir insan için eşi ve çocukları hesaba katılmadan ve o işçinin sadece günlük beslenme gideri hesap edilerek asgari ücret belirlenmesi insanî midir? Ahlâki midir? İslamî midir?

Üstelik koyunlar ev kirası, elektrik, gaz ve su faturası ödemiyor ve ayrıca giyim masrafları da yok...

Tamam, her fırsatta koyun muamelesi yapıyorsunuz ve biz bunu hak ediyoruz; bari "Saldım çayıra Mevla'm kayıra" türküsünü bu kadar yüksek sesle ve koro halinde çığırmasanız…

Çünkü bir işçinin sadece, "günlük beslenme" ihtiyacını hesaplayarak verdiğiniz o ücret ile en az dört kişilik bir aile hem karın doyuracak hem de kira, elektrik, su, gaz faturası ödeyip çocuğunun cebine okul harçlığı koymaya çalışacak.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim, malum "ucuz" marketlerinizde günlük kalori ihtiyacımızı karşılayacak kaliteli besin maddeleri yok ve sanıldığı kadar da ucuz değiller...

24 Aralık 2020